Sunday, April 27, 2008

Kavramların Kararlara Olan Etkisi

Kavramların Kararlara Olan Etkisi



Bilgi teknolojilerinin genel iş dünyasındaki gerekliliği ve kullanılabilirliği, organizasyonların teknolojiye ne kadar yakın oldukları ve teknolojiyi nasıl algıladıklarına göre değişkenlik gösterir. BT şirketlerinin yeni getirdiği kavramlar, karar vericilerin ve iş yöneticilerinin problemlerini çözerken, aynı zamanda onlara yeni problemler getirmekte ve bu problemler, yeni çözümlere ihtiyaç doğurmaktadır.


Bilgi teknolojileri ile ilgili kavramlar, günlük yaşama o kadar girdi ki, bu kavramların kişiler tarafından algılanma şekli, organizasyonların sağlığını etkiler duruma geldi.


“CRM”, “ERP”, “e-Business”, “Business Intelligence”, “Call Center” gibi kavramlar, çözüm sağlayıcılar tarafından aynı şekilde tanımlanmadıklarından, yanlış anlamalara, bu da karar vericilerin yanlış yatırımlara yönelmesine yol açmaktadır.

Aslında, bu tür kavramlar, her sağlayıcı için farklı anlamlar taşıyabilir. Bu, onların kendi ürün ve hizmetlerini stratejik olarak konumlandırma ve o konu ile ilgili olarak pazardaki oyun alanını belirleme ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.


Her organizasyonun büyüme yolunda ilerlerken karşılaştığı zorluk, hızlanma ve kolaylaştırma istekleri, onu bir şekilde teknolojik çözümlere yöneltmektedir. Çözümlerin belirlenmesi ve ihtiyaçların tam olarak ortaya çıkması, doğrudan ve dolaylı etkenlerin gözden geçirilmesi ile mümkün olmaktadır.


Organizasyonun hızlı büyümesi hızlı karar almayı gerektirirken, aynı zamanda teknolojik altyapının yatırımında tekil-ada çözümlerin oluşmasına neden olmaktadır. Bu tekil-ada çözümler, kısa dönemde birtakım sorunları çözümlerken, uzun dönemde diğer uygulamalarla entegrasyon ve ölçeklenebilir büyüme sorunlarını getirmektedir.


Bu yüzden, ilk başlarda yapılacak stratejik planlamanın sürekli gözden geçirilmesi ve bu planın endüstri standartlarında güvenilir iş ortakları ile güncellenmesi gerekir. Aksi takdirde, ileriki zamanlarda, kuruluş içindeki teknoloji operasyonunu yöneten grubun, bir noktadan sonra, proaktif bir hizmet sağlamaktan reaktif bir hizmet sağlamaya geçmesi kaçınılmazdır.


Unutulmaması gerekir ki, her organizasyonun içindeki bilgi teknolojileri hizmetleri yöneticileri, büyüme kararlarında önemli rol oynamaktadırlar. Doğru kararların alınması, ancak bilgi teknolojileri grup liderlerinin önerileri ile mümkün olmaktadır. Stratejik olarak doğru yapılan yatırımlar, büyüme esnekliği ve proaktif yönlendirme, o organizasyonun ileride atacağı adımların sağlam, tutarlı ve doğru olmasını sağlayacaktır.


Bugün satış, pazarlama ve müşteri ilişkilerinin yoğun olduğu şirketlerde ana konu hep Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmalara göre, CRM projelerinin şirket içindeki duyurusunun “CRM” adıyla yapılması, çalışanların direnç göstermesine neden olmaktadır. Bu direnç, sisteme uyma zorunluluğu, süreçlerin gözden geçirilmesi, yeni süreçlerin tanımlanması, çalışanların müşteri ile geçirecekleri zaman yerine sistemin gerekliliklerini yerine getirmek için harcadıkları zaman nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Halbuki, projenin başlangıç duyurusunda, hiç “CRM” ismini kullanmadan, şirket verimliliğinin artırılması, müşteri sayısında artış sağlanması, kalitenin yükseltilmesi, müşteri memnuniyeti, satış artışı gibi başlıklar ile duyuru yapılması, projenin hem sorunsuz ilerlemesini, hem de çalışanlar tarafından desteklenmesini sağlayacaktır.


Unutmamak gerekir ki, teknoloji ile her şeyi gerçekleştirmek mümkün. Bu yüzden, ihtiyaçların net olarak belirlenmesi, çalışanlar üzerindeki etkilerinin anlaşılması ve bunun dahili iletişiminin düzgün yapılması gerekir.


Mehmet Bilginsoy – April 2008

No comments: