Friday, June 27, 2008

Nothing is impossible, Miracles take time!

Nothing is impossible, Miracles take time!




Defining the vision, Planning, Working hard and Achieving the result... They are all the processes in our lives. There might be some despair and abandonment times when we were focusing on our definitions in these processes. Perhaps we might postpone some possible planned happenings for ourselves, due to those abandonments. Before taking an action, the most important thing is to define the vision. Our vision, is the utmost level of our own personal targets. This level may be a dream, may be an impossible thing or may be very hard to implement; but, with correct definitions, with correct planning, with continuous working tempo and with action steps, it is certain to reach to your vision.
The facts that we have faced in various stages of our private and business life, we can evaluate them as the extensions of other peoples’ vision formations. When it is seen the innovations about science and technology, we can find that impressive innovations are happened either by correct plannings or by coincidence. But, there is only one real thing that these facts are the results of a vision.
When we compare the development of human being between the last century and last twenty year, we can find an unbelievable positive difference. This difference is noticable especially in the technology. The revolutionary facilities of internet changed our life, our working style and even our relation ways. In the next decade or even next twenty years, the visions of person, people or companies in order to increase the quality of life or to facilitate, will fastly be distinct, and we will reach to an unbelievable point. But this point will provide a dynamic and variable future, other than a static target.
Described as impossible subjects and tasks that we think to cease work, can easily chase us from our target and our vision. For realization of the focused subject, it might be seen very difficult that working unflaggingly and check the progress. However, the examples we see in the past and today, it is very easy to reach a happy-end after passing those hard stages.
In the beginning ,it may be seen as a “miracle” for the people who wants to realize their creative ideas. We can easily see a hardness from the literal meaning of “miracle”. But miracles can come true by working hard, and by solving the difficulties.

Look at your environment. You can see many people who are continuously running, working, and trying in order to reach to their goals. It is very easy to make an evaluation about these people, but you should not forget that their endeavour to reach their target is very difficult for you. Miracles are happening everyday in our around, and it’s quantity is very much more than you think. And every miracle is different than the others’.
Think! Want the impossible! Believe that your request will be realized! And start to work for that.! You will see, at the end you will get what you want. But do not forget! Want an impossible and a big thing.

Mehmet Bilginsoy – June 2008

İmkansız diye birşey yoktur, mucizeler zaman alır!

İmkansız diye birşey yoktur, mucizeler zaman alır!





Vizyon belirlemek, planlamak, çok çalışmak ve sonuç almak... Hepimizin hayatında geçtiği süreçler. Bu süreçler içinde kendi tanımlamalarımızı yaparken, umutsuzluğa kapıldığımız ve vazgeçtiğimiz zamanlar olmuştur. Belki de kendimiz için planladığımız olası şeylerin gerçekleşmesini, vazgeçmemiz nedeniyle ertelemiş olabiliriz. Harekete geçmeden önce belirlenmesi ve yapılması gereken en önemli nokta, vizyonun tanımlanmasıdır. Vizyonumuz, kendi bireysel hedeflerimizin bizi taşıyacağı en üst noktadır. Bu nokta, bir hayal olabilir, imkansız görünebilir ya da gerçekleşmesi çok zor olabilir; ancak, koyulacak doğru tanımlar, yapılan doğru planlamalar ve süreklilik gösteren çalışma temposu ve aksiyon adımları sonunda vizyonunuza ulaşmanız kesindir.

İş ve özel hayatın çeşitli safhalarında karşılaştığımız olguları, bizim dışımızda devam eden diğerlerinin vizyon oluşumunun uzantıları olarak değerlendirebiliriz. Geçmişte gerçekleşen bilim ve teknoloji alanındaki buluşlara bakıldığında, ya doğru planlamaların ya da rastlantı sonucu ortaya çıkan, hayatımızı etkileyebilecek ürünlerle karşılaşırız. Ama gerçek olan tek bir şey vardır ki, bu olgular bir vizyon sonucunda olagelmişlerdir.

İnsanoğlunun son yüzyıldaki gelişimi ile son yirmi yıldaki gelişimi arasında büyüme ve hız farkı inanılmaz oranda pozitif yöndedir. Bu farklılık, teknoloji alanında daha da hissedilir bir durumda. İnternetin bu farklılaşmada sağladığı devrim niteliğindeki olanaklar, yaşam, çalışma ve hatta ilişki şekillerimizi değiştirmiştir. Birey, topluluk ya da şirketlerin yaşam kalitesini artırma ve kolaylaştırma yönündeki vizyonları, önümüzdeki on, hatta yirmi yılda çok daha hızlı bir şekilde belirginleşecek ve inanılmaz bir noktaya geleceğiz. Ancak, bu nokta, durağan bir hedeften daha çok, dinamik ve değişken bir gelecek sağlayacaktır.

İmkansız diye nitelendirdiğimiz ve üzerinde çalışmayı bırakmayı düşündüğümüz konu ve işler, bizi hedefimizden ve vizyonumuzdan kolayca uzaklaştırır. Odaklanılan konunun gerçekleşmesi için, hiç bıkmadan, yılmadan çalışmaya devam etmek ve arada kontrol ederek ilerlemenin sürecini sağlamak çok zor görünebilir. Ancak, geçmişte ve günümüzdeki örnekler, bu zor aşamanın geçilmesi durumunda mutlu sona kolaylıkla ulaşıldığını gösteriyor.

İnovasyona yönelik yaratıcı fikirlerin hayat bulmasını sağlamak, belki en başta bunu düşünen kişiler için mucize olarak görülebilir. Mucizenin kelime anlamında bile bir zorluk olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Ama mucizeler, zorlukların üstesinden gelinmesi ve sürekli çalışma sonunda elde edilir.

Etrafınıza bir bakın. Sürekli koşturan, çalışan, hedeflerine ulaşmak için çırpınan çok sayıda kişi görebilirsiniz. Bu kişiler hakkında değerlendirme yapmak çok kolaydır, ama onların yaptıkları ve gerçekleştirmek için çaba gösterdikleri konunun sizin için çok zor olduğunu unutmayın. Mucizeler, etrafımızda sürekli gerçekleşiyor ve sayısı düşündüğünüzden çok daha fazla. Ayrıca, herkesin mucizesi diğerinden çok farklı.

Düşünün! İmkansızı isteyin! İstediğinizi gerçekleştireceğinize inanın! Ve bunun için çalışmaya başlayın! Göreceksiniz, sonunda istediğinize ulaşacaksınız. Ama unutmayın, istediğiniz imkansız ve büyük birşey olsun.
Mehmet Bilginsoy – June 2008

Thursday, June 12, 2008

Viral Marketing

Viral Marketing


Think a “Virus” as a marketing tool. There is nothing better than a “virus”, in order to create a maximum effect, in a limited time and with a minimum budget. Every marketer wants to create an impressive behaviour and thinking style in their target market, but this is not an easy task. In order to reach this point, only possible with the help of “virus”.

There are many lessons to be learned from viruses who is dealing with marketing, however we all do not like the viruses in our daily lives and computerized environment. Viruses, grows alone and proceeds by spreading.

Most of the people who is dealing with marketing activities, are desperately working on new concepts and new approaches in the large market economies. Virus should be accepted as a new marketing technique called Viral Marketing like its spreading methods, eventhough we do not like its name and its effects.

We are under the effect of this marketing technique in the social networks such as Facebook, MySpace, Google, YouTube, LinkedIn, Flickr, etc. The social networks on the internet are the main places of this viral marketing activities. Under this effect, we are reading, dealing, and helping to the virus to be spread. We are acting as an instrument to the companies, by getting the marketing task from them then doing and spreading. Even at the end, we are buying and helping to the brands to be stronger.

There are very basic principles of Viral Marketing. Inevitably with these principles it will be very successfull by spread the subject and succeed the campaign at the end.

* Stealth to your target market. With the help of different campaigns, collect the customer information and be always in mind of the customer with interactive applications.

* First free, then payment. Present your products as “free”, if they like the product with your criteria, then collect the payment.

* Be “Fashion”, and leave your message to the behaviour of your target society. Make your message as a “fashion” and stay in the minds. Your target society will spread your message by using, e-mail, internet, web, and satisfy the awareness. Just so, create a message that can be fashion.

* Be host, dont act like a virus. Viruses are rejected in the natural life and in the computerized environments. That’s why do not act as a virus, act very close and host.

* Move along with the loose connections. Sociologists found that the people who has casual connections have more effect on the communities than the people who has fewer but strong connections. That’s why, use the casual connections to proceed, and grow by dividing.

* Invest on your strategy until you reach to the top point. Viruses, do not become epidemic, until they reach to the top point. That’s why, continue your work until you spread widely. Start with small steps, then divide fastly and grow.

When we look to the examples of at the internet world and consumption world, you will see that we are in this viral effect. I kindly advise you to evaluate these leads, by revising your marketing strategies, in order to become a brand, to become a prevalent, to increase your value.

Mehmet Bilginsoy – June 2008

Viral Pazarlama

Viral Pazarlama


Virüsü bir pazarlama aracı olarak düşünün. Az zamanda, düşük bütçeyle, en yüksek etkiyi yaratmak için, virüsten daha iyi bir şey yoktur. Her pazarlamacı, hedeflediği pazarda çok iyi bir davranış ve düşünce etkisi bırakmak ister; ancak, bu o kadar kolay bir şey değildir. Bu amaca ulaşmak, ancak “virüs” yardımıyla gerçekleşir.

Her ne kadar normal hayatımızda ve teknolojik ortamlarımızda kaçınsak da, pazarlamayla uğraşan her kişinin virüslerden alacağı dersler vardır. Virüsler, kendi başlarına ürerler ve kendi başlarına hareket ederek ilerlerler.

Hemen hemen tüm pazarlama faaliyetleriyle uğraşanlar, yoğun pazar ekonomilerinde yeni yaklaşımlar bulmak için umutsuz bir çaba içindedirler. Virüs adı, ne kadar kötü ve itici olursa olsun, kabul etmek gerekir ki, bir virüsün yayılmasında kullanılan teknikler gibi yeni pazarlama tekniği olarak “viral pazarlama” tekniğini kabullenmemiz gerekir.

Üyesi olduğumuz Facebook, Myspace, Google, eBay, YouTube, LinkedIn, Flickr, vb. sosyal network’lerde bu pazarlama tekniğinin etkisinde kalıyoruz. İnternet üzerinde yayılan sosyal network’ler, pazarlama faaliyetlerinin en yoğun olduğu noktalar. İster istemez bu etki altında okuyor, ilgileniyor ve virüsün yayılmasına yardımcı oluyoruz. Bu pazarlama faaliyetlerine hepimiz alet olup, bu firmalar adına faaliyetleri üstümüze alıp yapmaya başlıyor ve yayılmasını hızlandırıyoruz. Hatta, sonunda kendimiz de satın alıp markaların güçlenmesini sağlıyoruz.

Viral pazarlamanın çok basit ilkeleri bulunmakta. Bu ilkelerle, başarılı bir şekilde ürün ve konuyu yaymanız ve sonunda kampanyanızın başarılı olmasını sağlamanız kaçınılmaz.

* Hedeflenen pazara gizlice giriş yapın. Hedeflediğiniz pazardaki kitlelere yönelik farklı kampanyaların desteğiyle müşteri bilgilerini alın ve interaktif uygulamalarla akıllarda kalın.

* Önce bedava sun, sonra ödemeyi al. Ürünlerin sunumunda her şeyi bedava sunup, verilen kriterlere göre ürün beğenilirse ödemenin alınması yoluna gidin.

* Vereceğiniz mesajı hedeflediğiniz topluluğun davranış şekline bırakın, “moda” olun. Hazırladığınız pazarlama mesajının akılda kalacak şekilde moda olmasını sağlayın; hedeflediğiniz topluluk, bunu e-posta, internet, web gibi teknikleri kullanarak yayacak ve tanınırlığı artıracaktır. Yeter ki moda yaratabilecek bir mesaj yaratın.

* Virüs gibi değil, yakın bir dost gibi davranın. Virüsler, doğal yaşam ve bilgisayar ortamlarında kabul edilmezler ve yok edilmeye çalışılırlar. Bu yüzden, kesinlikle bir virüs görünümüne girmeyin, yakın davranın.

* Zayıf bağlantıları kullanarak ilerleyin. Sosyologlar, araştırmalarında, çok sayıda günlük bağlantıları olan kişilerin, az sayıda kuvvetli bağlantıları olan kişilere göre, topluluklar üzerinde daha fazla etkileri olduğunu gözlemlemişlerdir. Bu yüzden, daha zayıf olan günlük ve sosyal bağlantıları bulunan toplulukları hedefleyin.

* En üst noktaya gelene kadar pazarlama stratejinize yatırım yapmaya devam edin. Virüsler, en üst noktaya gelmeden salgın oluşturmazlar. Bu yüzden, mümkün olduğunca yayılımı sağlayacak şekilde çalışmalarınıza devam edin. Başlarda küçük adımlarla ilerleyip, daha sonra hızlı bölünerek büyümeyi sağlayın.

İnternet ve tüketim dünyasındaki örneklere baktığınızda, yukarıda adımlarını saymış olduğum viral etkinin içinde olduğumuzu göreceksiniz. Pazarlama stratejilerinizi gözden geçirip, farklı bir şekilde yaygınlığı artırmak, marka olmak ve değerinizi yükseltmek için, bu önerileri bir ara değerlendirmenizde fayda görüyorum.

Mehmet Bilginsoy – June 2008

Sunday, June 1, 2008

Synchronization

Synchronization

In our business life, for our requirements the usage of the technology is so much that we need to use till the end of it in every stage. We prefer to delegate to someone about some tasks such as implementation of the business plans, the projects and the daily tasks, instead of doing ourselves. In other words, that’s what we called “Using Outsourcing”. These decisions are taken because of either because of the outcomes of cost & benefit analysis or the habits which gained after some time. Generally speaking, we start to use technology for speed, for efficiency, for easy and right results for the things that we did and we will do; unfortunately we don’t usually come to a point where we are expecting a right finish.

It is necessary not to forget that, outsourcing brings some disadvantages while it creates advantages. These disadvantages are very dependent to the subject of the required service. Outsourcing causes to increase in dependency while it brings cost, process problems, different legal aspects in some places. It is useful to do wide analyses in order to select the right outsourcing subject for balanced usage. Especially for your core business, without using outsourcing option, you should do the tasks by your capabilities and your staff. Setting up a good strategy, will provide right steps for the future.

Internet usage, mobile applications and technological infrastructures are developing with an unsyncrhonized speeds. They are providing different benefits to our lives and create dependency. On the other hand, unscynchronization of the developments creates black holes, in order to get away from these black holes we should complete everything with ourselves. In the countries where the development and technology strategies are very well planned, the benefits of technology implementations for the business life are in the first priority. This type of plans and applications are providing high benefits to the countries’ development and it is observed that the people in these countries who are using these technologies are also developing rapidly.

It should be understood that if the activities of foreign investors, enterpreneurs, capital owners in that country, are speedy, easy and efficient, then that country also develops rapidly. It provides an unbelievable increase in efficieny, if the regulations and applications serve from a single point, if we do not always prove ourselves in every application to government bodies and to institutional places, if a trust environment created and if the control & audit mechanisms works perfectly. Otherwise, we can stuck into the problems, while we can progress rapidly where we use high technology.
We will continue to use the technological and mobile applications in order to gain more benefits, but we will also continue to search for a better one in every opportunity. It is impossible to wait for a synchronization of this type of applications with processes; but it is possible to reach a desired state with the regulations and plans mentioned above.
But, When? ....

Mehmet Bilginsoy – June 2008

Senkronizasyon

Senkronizasyon


İş hayatımızda istediklerimizi yapabilmek için teknolojinin kullanımı o kadar arttı ki her yerde, her aşamada teknolojiyi son noktasına kadar kullanma isteği içindeyiz. İş planlarının gerçekleştirilmesi, projelerin uygulanması, günlük ihtiyaçların karşılanması gibi noktalarda, kendi kendimize yapmamız gereken şeyleri, bazı durumlarda başkalarına yaptırıyoruz; diğer bir deyişle, dış kaynak kullanıyoruz. Bu eylemlerimiz, ya gerçek maliyet-fayda analizleri sonucunda, ya da bir noktadan sonra alışkanlıklar halinde seyrediyor. Yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın hızlı, verimli, kolay ve doğru sonuçlu olması için teknoloji kullanalım diyerek başlıyor; ancak, her zaman beklediğimiz doğru sonuca ulaşamıyoruz.

Dış kaynak kullanımının, bir yandan avantaj yaratırken, diğer yandan birtakım dezavantajları beraberinde getirdiğini unutmamak gerekir. Bu dezavantajlar, hizmet konusunun ne olduğuna çok bağlıdır; bazı yerlerde maliyet, süreç zorluğu, hukuki olumsuzluklar yaratırken, bazı yerlerde de bağımlılığın artmasına neden olmaktadır. Seçilecek dış kaynak kullanımı etkinliğinin dengeli bir şekilde kullanılması için etraflı bir analiz yapmanın faydası vardır. Özellikle ana işinizi, dış kaynak kullanımına gitmeden, kendi kadro ve yetkinliğiniz ile çözmeniz gerekmektedir. Stratejinin iyi kurgulanması, ileride atılacak adımların tutarlılığını sağlayacaktır.

İnternet kullanımı, mobil uygulamalar ve teknolojik altyapı destekleri, birbirinden farklı hızlarda gelişmekte ve hayatımızda fayda sağlayıp bağımlılık yaratmaktadır. Diğer yandan, gelişmelerin senkronize olmaması, bazı kara deliklerin oluşmasına neden olmakta ve bu kara deliklerden kurtulmak için kolları sıvayıp herşeyi kendimizin yapması gerekmektedir. Gelişim ve teknoloji stratejileri iyi saptanmış ülkelerde, teknolojinin iş hayatına uyarlanmasının sağlayacağı faydalar, en üst düzeyde olacak şekilde planlanmaktadır. Bu tür planlama ve uygulamalar, o ülkenin gelişimine büyük bir fayda sağlarken, ülkenin teknoloji kullanan toplumunda da gözle görülür bir gelişme olmaktadır.

Yabancı yatırımcıların, serbest girişimcilerin, sermaye sahiplerinin bir ülkedeki faaliyetlerinin hızlı, kolay ve verimli olmasının sağlanması, o ülke ekonomisinin büyümesi ve gelişiminin hızlanması anlamına gelir. Düzenleme ve uygulamaların tek noktadan sağlanması, kendinizi kamusal ya da kurumsal olarak başvurduğunuz yerlerde defalarca ispatlamamanız, güven ve beyan ortamının oluşması, kontrol ve denetleme mekanizmalarının mükemmel bir şekilde çalışması, inanılmaz bir verim artışı sağlayacaktır. Aksi takdirde, bazı noktalarda teknolojinin getirdiği olanaklar çerçevesinde çok hızlı bir şekilde ilerlerken, diğer noktalarda takılıp yavaşlamak kaçınılmaz olacaktır.

Teknolojik ve mobil uygulamaları, işimize ve kendimize fayda sağlaması için kullanmayı sürdüreceğiz ve her fırsatta daha iyisinin arayışına gideceğiz. Bu tür uygulamaların süreçlerle senkronize haline gelmesini beklemek mümkün değil; ancak, düzenlemelerin gerçekleştirilmesiyle belirli bir süre sonra istenen seviyeye ulaşılması mümkün. Ancak, ne zaman?..

Mehmet Bilginsoy – June 2008