Alışkanlıklar ve değişim ihtiyacı

Alışkanlıklar ve değişim ihtiyacı

Yaşamımızda kullandığımız araçlar, ister istemez bizde bir alışkanlık yaratmakta ve farkına varamadığımız bir bağımlılıkla hayatımıza yön vermekteler. Bunu her türlü şey için düşünebilirsiniz. Bilgi teknolojilerinde geçen 20 yılım içinde kişisel bilgisayarlardan mainframe’lere kadar hemen hemen her türlü platformda kazandığım deneyimler ile farklı çözümlerin içinde bulundum. Bu süre içinde teknolojik gelişimin sağladığı yeni olanaklar ve ürünler, bazen zamana tutundu, bazen de zaman içinde silinip yok oldu. Ancak, değişmeyen ve yaygınlığı nedeni ile çok kullandığım, hatta kullandığımız PC ve taşınabilir bilgisayarlardaki işletim sistemleri (Windows), bir alışkanlık yaratmış ve vazgeçilmez olmaya başlamıştır.

Değişik ihtiyaçlar ve maliyet unsurlarının öne çıktığı durumlarda, alternatif sayısının fazla olması, karar verme yeteneğimizi yönlendirmektedir. Özellikle standart PC ve çevresindeki ürünlerin daha düşük maliyetler ile tek işletim sistemi üzerinde yoğunlaşması ve seçim yaparken bunun haricinde bir şey düşünülememesi normal karşılanmalıdır.

Son günlerde, Apple ürünleri çok daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Yıllardır söylenen fakat seçim kriterlerinde ön plana gelememiş olan “yazılım ve insan odaklı çözüm” yaklaşımı, Apple tarafından başarı ile uygulanmakta. Marka pazarlama faaliyetlerinde ürün farklılığı yaratmaları, donanımdan daha çok üzerindeki yazılım ve kullanılabilirliği ana faktör olarak kullanmaları, şirketin pazar değerini son derece yüksek noktalara taşımış durumda.

Hiç incelemediğim ürünlerini geçtiğimiz haftalarda detaylı bir şekilde incelemem sonucunda, bugüne kadar hiç denememiş olmam bende üzüntü yarattı. Virüs taşımayan yapısı, hızı, problemsiz çalışması, kullanım kolaylığı, odaklandığı hedef çözümler (ki bu aralar artık hepimizin hayatında olan fotoğraf, film, müzik ve görsellik), insanı çok cezbediyor. Herhalde bundan sonraki tercihlerimde alışkanlıklarımdan vazgeçip yeni tercihlerde bulunma özgürlüğümü yaşayacağım.

Değişime olan ihtiyaç, ya elimizde var olan yapının yetersizliğinden ya da farkındalığımızın artması sonucunda oluşabilir. Alışkanlıkları değiştirmek veya vazgeçmek, yorucu ve zahmetli olabilir; ancak, değişimle gelen farklılıklar geçirilen süreci hafifletebilir.

Genellikle bireysel teknoloji seçimlerimizi yaparken bize sunulanlardan hareket eder, çevremize bakar, öncelikle ihtiyacımız olan “soft” noktaları göz ardı ederek bir ürün üzerinde karar kılarız. Gelin bu sefer, bu karar sürecini tersine çevirip öncelikle ihtiyaçlarımızı öne alarak hareket edelim. Göreceksiniz, kendinizde var olan değişim ihtiyacını farkına varmadan uyandıracak, belki alışkanlıklarınızı değiştirecek veya eskisi gibi devam edeceksiniz. Bunu ancak deneyerek görebilirsiniz.

Mehmet Bilginsoy – January 2009