Monday, December 8, 2008

Şimdi ne olacak?

Şimdi ne olacak?



Kriz, seçim, borsa, kur derken, yapılan işlere odaklanmak çok zorlaştı. Küresel ekonominin iniş ve çıkışları herşeyi etkiler oldu. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin bu hareketlenmeler içinde becerilerini göstermeleri epey zorlaştı. Zaten dinamiklerle boğuşmakta olan iş çevresi, böylesine çalkantılı bir ortamda ne yapacağını şaşırmış durumda. Bir taraftan pozisyonunu korumak için bekle-gör stratejisini izleyen kurumlar, diğer taraftan hızlı karar verip operasyonlarını kapatan şirketler. İleride ne olacağını kestirmek çok güçleşir duruma geldi. Fırsatların iyice azaldığı, rekabetin ve işsizliğin son derece arttığı bu dönemde iş yapmak katlanarak zorlaşmaya başladı.

Ne olacağını kestirmek çok zor. Tahminler, artık 1-2 ay sonrasına göre yapılıyor. Büyük firmaların ileriyi net görmeden hızlı kararlar alarak hareket etmelerini görmeye başladık. Pozisyon almak, beklemek ve nefesini uzun süre tutabilmek, bir başarı faktörü olarak belirleniyor. Peki, planlanan stratejiler ve iş modellerinde nasıl bir değişiklik olması gerekiyor? Bu soruya cevap vermek zor. Zincirleme etkiye giren iş dünyasının satın alma ve yatırım gücünün düşmesi, her kesimi epey etkileyecek. Özellikle ekonomisini yurtiçinden daha çok yurtdışına entegre etmiş olan ülkelerde bu zincirleme etkiyi hissetmek uzun zaman almayacak gibi görünüyor.

Şu anda yatırımların dondurulması ve zorunlu harcamalar dışında bir masraf yaratılmaması bunun ilk göstergeleri. Elinde nakit bulunan ve satın alma gücünü tutabilen kuruluşlar ayakta durabileceklerinden, küçük işletmelerin birer birer kapandığını görmek sürpriz olmayacaktır. Bilişim sektörüne baktığımızda, yatırımların kesilmesi sektörü küçültmeye başladı. Kendisini toparlaması epey zaman alacak gibi görünüyor. Dış kaynak yatırımını önceden yapan firmaların tasarrufa dönük çalışmaları için sözleşmelerini bir daha gözden geçirmeleri ve bağımlı olarak hareket ettikleri firmaları ayakta tutmaları gerekecek. Diğer taraftan, teknolojinin verimliliğe ve konsolidasyona yönelik sunduğu olanakların değerlendirilmesi için çalışmaların başlaması gerekiyor. Daha önceden bu kararları almış olan kuruluşlar, şimdi daha rahat hareket edebilir durumdalar.

Kuruluşların içlerinde yapmış olduğu düzenlemelerin yanında operasyonlarının devamını sürdürebilmek için müşteri ilişkileri yönetimi, satış ve hizmet programlarına daha fazla önem vermeleri ve daha esnek davranmaları önem kazanıyor. Bir kurumun müşterisini tanıyarak satış yapması artık yetersiz kalıyor, döngünün devam etmesi için müşterisinin gelir elde etmesi ve kârlı bir noktaya gelmesi için bir adım fazlasını düşünerek hareket etmesi, satışa dönük şirketlerde strateji değişikliğini gündeme getiriyor.

Kârlılığın azalacağı çok belli olan önümüzdeki günlerde bir değer yaratmak ve bunu satışa sunmak, tüm sektörlerin iş yapış şeklini değiştireceğe benziyor. Sadece ürün satışı yapan şirketlerin gelirlerinde düşüklük yaşanırken, hizmet satışı yapan şirketlerde bir büyüme göreceğiz.

Verimliliğin daha da önem kazandığı bugünlerde aksiyon almak için yatırım yapmak gerekiyorsa, hemen yapılmalı; çünkü, daha rahat bir zamanla karşılaşmayacağımız ortada. Uzun nefes tutabilmek için, vakit kaybetmeden planları gözden geçirme zamanı geldi.

Mehmet Bilginsoy – December 2008


No comments: