Monday, July 27, 2009

Internet entrepreneurship needs support

Internet entrepreneurship needs support

Entrepreneurship keeps its topical position where in the days of opportunities are reducing, alternatives are growing and values are getting cheaper. Today entrepreneurship gets encouragement from different entities, but possibilities are not given infinitely in nature; morely there is a slow progress for the entrepreneurs’ altruism and their dedications to the subject. Funding, technical support, marketing, announcement and spreading the ideas are the issues that put limits unavoidably to the dreams of entrepreneurs and causes them to a delayed live for their excitements.

In this circumstances, especially there is a role for the large companies and enterprises. This role is providing the real support to the young and open brains for entrepreneurship, in order to overcome the issues I mentioned above. This support will result a good development of themselves and new opportunities, also will multiply entrepreneurs excitement to become productive.

In the technology field, there is a very good sample of venture with the name of “Marro.ws” continues its development by determined two young entrepreneur. It is an internet application which is different than the other bookmarking sites where it provides marking or keeping by cutting like we do in our everyday life. We have to congratulate Ali Rıza Babaoğlan and Aykut Karaalioglu because of their project and attempt. Exploring this kind of hidden values, even becoming a sellable thing will please us and increase our desires.

There is a need for supportive execution and program and even advertising, in order to increase the quantity of this kind of projects and to bring out the values. On the other hand, it is necessary to give more powerfull messages for the people who have ideas and who wants to realize them. Ideas should be stand in the forefront for the continuous progress and productivity of the entrepreneur and what will provide to our life in the short term more than the size of the idea.

We have to look after the ventures like Marro.ws. These should be taken as a strategy in the companies’ agenda. It is necessary to see the return of this little investment will bring high returns in the mid an long term, where the companies see revenue and profit pressures. We saw that very simple ideas easily turned to a very big values with internet technologies. The best example is to compare the values of companies such as “Google” and “Facebook” with the privatization incomes of Turkey.
The large companies and government institutions should focus to this subject, at least to do it lately.

Mehmet Bilginsoy – July 09

İnternet girişimciliği desteğe muhtaç

İnternet girişimciliği desteğe muhtaç


Fırsatların azaldığı, alternatiflerin çoğaldığı ve değerlerin giderek ucuzlamaya başladığı günümüzde, girişimcilik güncelliğini koruyan bir konu olarak gündemdeki yerini alıyor. Girişimciliğin özendirilmeye çalışıldığı bugünlerde, olanaklar doğal olarak sonsuz bir şekilde sunulmuyor; daha çok, girişimi gerçekleştireceklerin fedakarlıklarına ve kendilerini konularına adamalarına bağlı olarak yavaş yavaş ilerleme sağlıyor. Finansman, teknik destek, pazarlama, duyuru ve bununla birlikte düşünceleri yayma gibi sorunlar, girişimcilerin ister istemez hayallerine gem vuruyor ve heyecanlarını biraz da olsa gecikmeli bir şekilde yaşamalarına neden oluyor.

Özellikle büyük kurumlara ve şirketlere böyle bir ortamda çok büyük bir rol düşüyor. Bu rol, yukarıda bahsettiğim sorunların üstesinden gelecek gerçek desteği genç ve girişime açık beyinlere sağlamaktır. Bu destek, hem kendilerinin gelişmesini ve yeni fırsatların oluşmasını, hem de girişimcilerin heyecanını katlayarak daha üretken olmalarını mümkün kılacaktır.

Teknoloji alanında başarılı girişim örneklerine göreceli olarak az rastladığımız ülkemizde, kendisinden çok söz ettirecek ve örnek bir çalışma olacak “Marro.ws”, iki genç girişimcinin azmiyle gelişmesini sürdürüyor. Günlük yaşamımızda hepimizin yaptığı, ancak, internet ortamında, web saklama ve işaretleme (bookmarking) sitelerindeki akıştan farklı olarak, bir gazete ya da dokümandaki size ait makaleyi kesip saklama ve fosforlu kalemle işaretleme olanağı sağlayan bir internet uygulaması. Düşündükleri fikri teknolojiyle daha kullanılır hale getiren Ali Rıza Babaoğlan ve Aykut Karaalioğlu’nu projelerinden ve girişimciliklerinden dolayı tebrik etmek gerekir. Bu tür saklı değerlerin ortaya çıkarılması ve kullanılır, hatta daha sonra satılabilir hale gelmesi, hepimizi sevindirecek ve özentilerimizi artıracaktır.

Bu tür projelerin daha da fazlalaşması ve değerlerin ortaya çıkması için, girişimciliği teşvik edici uygulama ve programlara, hatta reklamlara ihtiyaç var. Bu arada, fikri olan ve bunu gerçekleştirmek isteyenler için daha kuvvetli mesajların verilmesi gerekiyor. Fikrin ne kadar büyük veya küçük olduğundan çok, hayatımıza kısa dönemde ne tür faydalar sağlayacağı, girişimcinin devamlılığını ve üretkenliğini sürdürmesi ön planda tutulmalıdır.

Marro.ws gibi daha nicelerini görmek istediğimiz girişimlere sahip çıkmalıyız. Bunlar, bir strateji olarak kurumların gündemine alınmalı. Gelir ve kârlılık baskısının olduğu şirketlerin orta ve uzun dönem için yapacakları bu küçük yatırımın getirisinin çok büyük olacağına kesin gözle bakmak gerekiyor. Son derece basit fikirlerin internet teknolojileriyle ne kadar büyük değerler olduğunu hepimiz gördük. En güzel örnek, bugün “Google” ve “Facebook” gibi şirketlerin değerlerinin Türkiye’deki özelleştirmelerden elde edilen gelirle karşılaştırılmasıdır.

Hiç yapmamaktansa geç olması daha iyi olan bu konuda, büyük şirketlerin ve kamu kuruluşlarının bu konuya daha fazla eğilmesi gerekir.

Mehmet Bilginsoy – July 09

Thursday, July 23, 2009

Blog! Before and After..

Blog! Before and After..


Internet is developing unconceivably and continuing to make richer our life with new tools. Blogs are the hot and popular ones. We can think that “blogs” are the diary type web sites that give writing freedom to people, that does not require a technical knowledge. The most important feature of it, provides an interactive environment; in other words, there is a chance of making comments about your articles by readers.

I decided to create a blog nearly two years ago. I was thinking that it would not be easy; but with the help of Google’s and Microsoft’s tools this became easier. I started to write with my first design. Since that day, I continue to develop my blog. This gives me an excitement by having a chance of leaving an impress together with sharing my vision, my skills and my background.

In my Blog, I am touching to subjects such as technology, business life, visionary ideas, sales and services. I am effecting from the daily changes when I am preparing the content. This can be a subject which has a news tone and happens that day, or which can be a movie or programme that I watched from TV. There is only an edit work after transfer all my remarks to my computer. The preparation of the content takes about 3 hours of mine.

In my opinion, everybody should have a blog. It is the best platform that you can share your ideas with others by setting the subject. For instance, I made a blog for my son before his birth. It contains ultrasound photos and daliy photos of him. Everybody in the world can see him, and his growth. And I believe that I will leave a good thing to him in future.

Blogs, will be more important in the next years. It is possible to see from the increase in Blog sites. Take the benefit of this new communication tool of our age. And, you do not need to have a technical knowledge to create a blog. Start with Google’s and Microsoft’s tools. I am sure, after some time you will not do without your blog like me..

Mehmet Bilginsoy – July 09

Blog öncesi, blog sonrası

Blog öncesi, blog sonrası

Akıl almaz bir hızla gelişen internet, yepyeni olanaklarla yaşamımızı zenginleştirmeye devam ediyor. Bloglar, Türkçe açıklamasıyla “web günlükleri”, bu olanakların en sıcak ve popüler olanlarından. Blogları, teknik bilgi gerektirmeyen, kullanıcıya istediği konuda ve şekilde yazı yazma özgürlüğü tanıyan, bu haliyle günlükleri andıran web siteleri olarak düşünebiliriz. Blogların en önemli özelliği ise etkileşimli bir ortam sunması; başka bir deyişle, yazdığınız bir yazıya okurların yorum yapma imkanının bulunması.

İlk kez blog kurmaya iki yıl önce karar verdim. Blog yaratmanın zor olacağını düşünüyordum; ancak, Google ve Microsoft’un internet üzerinde sunduğu olanaklar sayesinde hiç zorlanmadım. İlk tasarımımı yaparak yazmaya başladım. O günden beri blogumu sürekli genişletiyorum. Vizyonumu, bilgi ve becerilerimi internet üzerinde herkesle paylaşabilmek ve bir eser bırakma şansına sahip olmak, beni son derece heyecanlandırıyor.

Blogumda, teknoloji, iş hayatı, vizyoner fikirler, satış ve hizmet konularını ele alıyorum. İçeriği hazırlarken, günlük yaşantımızdaki gelişmelerden çok etkileniyorum. Bu, o gün gerçekleşen ve haber niteliği taşıyan bir konu olabiliyor ya da TV’de izlediğim bir konu ya da filmden esinlenerek içeriği belirliyorum. Düşüncelerimi bilgisayarıma aktardıktan sonra geriye düzenlemek kalıyor. Toplamda, bir içeriğin hazırlanması yaklaşık üç saatimi alıyor.

Bence herkesin bir blogu olmalı. İçeriğini kendinizin belirleyebileceği ve bunu paylaşabileceğiniz en iyi ortam, blog. Örneğin, oğlum için doğum öncesinde bir blog hazırladım. İçeriğinde, ultrason fotoğraflarından günümüze kadar olan fotoğrafları var. Dünyadaki herkes oğlumu görebiliyor ve gelişimini izleyebiliyor. Aynı zamanda, ona ileride sahip olabileceği güzel bir şey bıraktığıma inanıyorum.

Bloglar, gelecek yıllarda çok daha önemli hale gelecek. Blog sitelerinin artışından bunu gözlemlemek mümkün. Çağımızın bu yeni iletişim yönteminden mutlaka yararlanın. Hem, blog kurmak için çok fazla teknoloji bilgisine de ihtiyacınız yok. Google ve Microsoft’un olanakları çok kullanışlı; kolay ve hızlı bir şekilde blog oluşturmanıza yardımcı oluyor. Hemen bir tanesinden başlayın. Eminim, kısa bir süre sonra, siz de benim gibi blogsuz yapamaz hale geleceksiniz...

Mehmet Bilginsoy – July 09

Tuesday, July 21, 2009

What can you create?...

What can you create?...

In the recession times, some people find themselves very strong financially in spite of the results of the crisis. Although this has a connection with luck, but it is not enough to explain everything. It is necessary to have a different pont of view by changing and using the examples in hand, in order to forward and to move higher, and to interact with the world. The best side of the reaching to this necessity, is as simple as relearning the alphabet.

The 80’s approach “Always be the person who makes closing” does not keep its validitiy. “Be always creative” approach took its place and it started to create successfull people. If you are able to create, then also you are able to define your income.

Lay offs, days without commisions, more need to health insurance, living with the feel of thinking of retirement plans are useless and working is hard and unnecessary, provide depressions in you. And these thinkings negatively effect your view of life, make easier to retire into yourself.

You should immediateley leave this created atmosphere in your head. Build your own blog, write a book, take video, plan to start your own business, etc. Of course, it is very easy to give these recommendations, but it is necessary to start from somewhere.

We always read and hear about downsizings, shrinkings and drops in the crisis times. But, isn’t it better to look from a different point, whether there is an opportunity or growth even a creativity?

Some ideas for creative thinking...

Think: Assume that this recession will continue, and what kind of services and products will be needed when the upturn starts?

A million dollar game: The most entertaining one. If you want to earn a million dollar in a year, what would you do? Where will be your focus areas? Which talents of yours would be the trustable ones? You may not build your own business, but it is a good way to arouse your creativity.

Have a partner: Meet and do brainstorm with some of your friends twice in a month. Share your ideas and push them to bring at least three business ideas to next meeting. If you agree at one, then you will see that your team is ready. If you can not agree, then these meetings will provide you to think more entrepreneurly either inside the group or outside.

Your target should be “to create something”. Start to create a content, build a blog. For example, I am using my articles in this blog. And this blog, is the best example of my creativity. What can you create? ...

Mehmet Bilginsoy – July 09

Siz ne yaratabilirsiniz?..

Siz ne yaratabilirsiniz?..


Her ekonomik krizde, birtakım kişiler, krizin sonuçlarına rağmen kendilerini finansal olarak daha güvenli bulurlar. Bunun şansla bir bağlantısı olmasına rağmen, her şeyi açıklamak için yetersiz kalır. Yükselmek ve ilerlemek için eldeki örneklerin değiştirilerek kullanılması ve dünyayla karşılıklı etkileşime geçebilmek için yeni bakış açısı kazanılması gerekir. İşin güzel yanı, bu gereksinime ulaşmak, alfabeyi tekrar öğrenmek kadar basittir.

Seksenli yıllarda hep kullanılan “Her zaman kapanışı yapan siz olun” yaklaşımı, artık geçerliliğini korumuyor. Bunun yerini alan “Her zaman yaratıcı olun” yaklaşımı, başarılı ve üstün kişiler oluşturmaya başladı. Eğer yaratabiliyorsanız, aynı zamanda kendi kazancınızı da belirleyebiliyorsunuzdur.

İşten çıkarmalar, komisyonsuz geçen günler, sağlık sigortasına daha da fazla ihtiyaç duymak, emeklilik planlarının işe yaramadığını düşünerek ya da çalışmanın ne kadar güç ve gereksiz olduğunu hissederek yaşamak, hayatınızda çok sıkıntı yaratabilir. Bu düşünceler, hayat görüşünüzü kötü etkileyip içinize kapanmanızı kolaylaştırır.

Kendi kafanızda yaratmış olduğunuz bu atmosferden kısa sürede çıkmalısınız. Kendi blogunuzu oluşturun, kitap yazın, video çekin, kendi işinizi başlatmak için planlar yapın, vs. Tabii ki bu tür tavsiyeleri vermek çok kolay; ancak, bir yerden başlamak gerekiyor.

Ekonomik durgunluk zamanlarında, daima küçülmeler, daralmalar ve düşüşler hakkında bir sürü şey duyar, okuruz. Ancak, fırsat var mı, büyüme, genişleme ve yaratıcılık olabilir mi diye farklı bir noktadan baksak, daha iyi olmaz mı?

Yaratıcı düşünme için size birkaç fikir...

Düşünün: Bu durgunluğun devam edeceğini varsayarak, ne tür hizmet ve ürünlere ihtiyaç olacak ve toparlanma başladığında ne tür hizmet ve ürünlere gereksinim duyulacak?

Bir Milyon Dolar Oyunu: En eğlenceli olan. Eğer bir yıl içinde bir milyon dolar kazanmak isteseydiniz, ne yapardınız? Hangi alana odaklanırdınız? Hangi yeteneklerinize güvenirdiniz? Kendi işinizi kurmayabilirsiniz; ama, yaratıcılığınızı canlandırmak için çok güzel bir yol.

Ortak edinin: Birkaç arkadaşınızla ayda en az iki kere buluşup beyin fırtınası toplantıları yapın. Ne düşündüğünüzü, fikrinizin ne olduğunu paylaşın ve diğerlerini de her toplantıda en az üç iş fikri getirmeye zorlayın. Eğer bir tanesi üzerinde fikir birliğine varırsanız, takımınızın hazır olduğunu göreceksiniz. Eğer hiç fikir birliğine varamazsanız, bu toplantılar sizin hem grup içinde hem de dışında girişimci olarak düşünmenizi sağlayacaktır.

Hedefiniz, herhangi birşeyi yaratmak olmalı. Bir içerik yaratarak işe başlayın, bir blog oluşturun. Örneğin, bu köşedeki yazılarımı kendi blogumda kullanıyorum. Ve bu blog, herhangi birşeyi yaratmamın en güzel örneği. Siz ne yaratabilirsiniz?..

Mehmet Bilginsoy – July 09

Thursday, July 16, 2009

New Route on Efficiency

New Route on Efficiency


If you are in your average working day, then you may lose about one hour to do or complete something. However, you may not be able to do this; because to find the right information, to reach the right tools and to access to right person, will be very hard due to inefficient processes. According to the Enterprise Efficiency Institute report, the people who work spend 25% of their time for searching the information they need. Every week, 42% of the working people decide with wrong information that will cause a rework. Especially today where the economy went down, it becomes more important to improve the business efficiency and needs to be done as soon as possible.

With the results of surveys, in efficiency credence indices, 53% of people who believe the improvement in efficiency will increase in the short and the mid term. On the other hand 32% of people believe that efficiency will not change, and 15% believe that will decrease. These rates change from sector to sector. We see the insurance and health sector comes at the first rank where they believe they need this, and public sector comes as last one where they believe the efficiency will decrease.

Today, you may work better and be more talented than the previous years. We know that technology has a potential to increase the business efficiency while it has a dropping effect in costs. With the necessities and the widespread of the globalization, we observe the new talents, specialities and resources become more important in business environments. It will be seen that, 2/3 of working people are located in the developing markets. Social Networking tools, business partnerships on internet forced to a customer focused thinking. We see an increase in the amount of people who access to information and resources everytime and everywhere.

It is necessary for a culture change in the organizations, in order to use the resources apportioned actively and to see the employees and employers as one group. It is seen that the organizations are easily reaching to their efficiency goals where they are open to change and using the technology tools with the other parties.

Working people are ready, they know their job and they have valuable ideas; but the existing processes are stopping them. The whole companies and organizations in the world are going at process exploring and restructuring for creating a commonplace for their employees, customers and business partners. Their aim is to form the creativity, to cheer the problem solving, and to build institutionalization. If we can create intelligent and talented businesses like our employees, then we can take good decisions, we can better use our relations and we can create efficient, connected and agile processes.

Mehmet Bilginsoy – July 09

Verimlilikte yeni rota

Verimlilikte yeni rota


Eğer bugün her zamanki ortalama bir çalışma gününüzse, herhangi bir şeyi yapmak ve tamamlamak için yaklaşık bir saatlik zaman kaybedebilirsiniz. Ancak, bunu bile gerçekleştiremeyeceksiniz; çünkü, doğru bilgiyi bulmanız, doğru araçlara erişmeniz ve doğru kişiye ulaşmanız, verimsiz süreçlerden dolayı epey zor olacak. Kurumsal verimlilik enstitüsünün yapmış olduğu çalışma sonucunda elde edilen verilere göre, çalışanların zamanlarının yüzde 25’lik bir kısmı, sadece erişecekleri bilgiyi aramakla geçiyor. Her hafta, çalışanların yüzde 42’lik kısmı, tekrar çalışmayı gerektirecek yanlış bilgilerle karar veriyor. Özellikle ekonominin düştüğü bugünlerde, iş verimliliğinin artırılması ve iyileştirilmesi daha da önemli hale geliyor ve bunun bir an önce gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Yapılan anketler sonucu, verimlilik güven endeksinde, kısa ve orta dönemde verimliliğin artacağına inananların ortalaması yüzde 53 olarak çıkarken, yüzde 32’lik kesim verimliliğin hiç değişmeyeceğine, yüzde 15’lik kesim ise düşeceğine inanıyor. Bu oranlar, sektörlere göre farklılık gösteriyor; verimliliğe en çok ihtiyacı olan ve bunun artacağına inanan sektörlerde sağlık ve sigorta başta gelirken, verimliliğin düşeceğini gösteren sektör kamu olarak karşımıza çıkıyor.

Belki bugün, geçtiğimiz yıllardan, hatta geçen yıldan bile daha yetenekli ve daha iyi çalışabiliyor olabilirsiniz. Teknolojinin, maliyetleri düşürürken iş verimliliğini artırıcı bir potansiyeli olduğunu biliyoruz. Küreselleşmenin getirdiği zorunluluk ve yaygınlık sonucu, yeni yeteneklerin, uzmanlıkların ve kaynakların iş ortamlarında ön plana geçmeye başladığını gözlemliyoruz. Gözlemlendiğinde, çalışanların üçte ikisinin, büyüyen pazarlarda yerleşmeye başladığını görebiliriz. İnternet üzerindeki sosyal ağ olanakları ve iş ortaklıkları, müşteri odaklı düşünmeye yol açmaya başladı. Bilgiye, kaynaklara ve uygulamalara her zaman ve her yerde ulaşanların sayısında artış görüyoruz.

Kaynakların etkin olarak kullanılması ve paylaştırılması, çalışan ve faydalanan kesimlerin tek bir grup halinde görülmesi, organizasyonlar içinde kültür değişiklikleri gerektiriyor. Değişime açık olan ve teknolojinin olanaklarını ilişkide olan partilerle kullanan organizasyonların verimlilik hedeflerini yakalamaları daha kolay görünüyor.

Çalışanlar hazır, işlerini biliyorlar ve çok değerli fikirleri var; ancak, onları tutan, var olan süreçler. Tüm dünyadaki şirket ve organizasyonlar, kendi çalışanlarının, müşterileri ve iş ortakları ile beraber çalışabilecekleri bir ortamı sağlamak amacıyla kendi altyapıları ve süreçlerini yeniden keşfetmek için çaba harcıyorlar. Amaçları, yaratıcılığı, problemleri çözmeyi teşvik etmek ve kurumsallaşmayı oluşturmak. Eğer çalışanlarımız kadar yetenekli ve akıllı işler yaratabilirsek, daha iyi kararlar alabilir, ilişkilerimizi daha derin kullanabilir ve daha verimli, çevik, bağlantılı süreçler yaratabiliriz.

Mehmet Bilginsoy – July 09

Tuesday, July 14, 2009

Simple is the best

Simple is the best


Every fact in our life proceeds to find its balance in itself and to be equalized. Everything that we called “the best” comes from the simplest approaches. It is also seen in the Albet Einstein’s principles. In his approaches Einstein believes the universe chooses the simplicity. We also see this fact in his theories and hypothesis, and there is no need to resist to this belief.

We can see the best example about simplicity in personal computers. Need to connect with legacy applications and integration, created backward compatibility and made the personal computers more difficult and complex than we are expected. That’s why, Apple products became more successful products. The products such as Iphone and Ipod proved their successes because of their simple and easy usage.

Some people have special skills to make the things more complex and difficult. We can see this picture where especially for the managers who took wrong decisions and tried to convince everybody that they were right.

We can easily see when we compare the old and new management of Yahoo. Old management, made continuous organizational changes and created discomfort in the company; but with the new management’s style and simple approach Yahoo became more healthy. We can see this also in Sun; more than 9 restructing happened, after all these results were not good and at the end Oracle has acquired.

For some people, simplicity seems very easy. Lou Gerstner’s transformation success in IBM from company’s traditional vision to IT services is one of his successes. Gerstner’s plan was bright and simple in comparison to company’s restructuing in old vision. And he was very successfull on this.

It was very hard for the Google founders to establish the company and go forward. They were not even thinking about “search” was a big business. But, the support of Yahoo’s founder to establish a company of “search-engine”, was a new start of their life. Who could think about such a simple thing could earn a lot of money?

That means, where simplicity and main capabilities bring very successfull results, then complex ( such as matrix organizations, etc. ) approaches result failures.

Shortly, be simple in management and take simplicity as a basic step. If some of the things become very complex, then change your assumptions and approaches, and try again. Do not forget, the best things in life comes from the simple things.

Mehmet Bilginsoy – July 09

Basit olan güzeldir

Basit olan güzeldir


Yaşamımızdaki her olgu, kendi içinde dengesini bulmaya ve eşitlenmeye doğru ilerlemektedir. En iyi olarak adlandırdığımız şeylerin, esasında en basit yaklaşımlarla elde edildiğini görmekteyiz. Albert Einstein’ın prensiplerinde de basitlik ön plana çıkar; Einstein, yaklaşımlarında evrenin basitliği seçtiğine inanır. Çıkarmış olduğu teorem ve kuramlara bakacak olursak, bu inanışa karşı gelmenin faydası yoktur.

Basitlikle ilgili en güzel ürün örneğini, kişisel bilgisayarlarda görebiliriz. Eski uygulamalarla bağlantı ve entegrasyon ihtiyacı, geriye dönük uyumluluğu zorunlu kılmış ve kişisel bilgisayarları beklediğimizden daha zor ve karmaşık hale getirmiştir. Bu yüzden, Apple ürünleri daha başarılı ürünler haline gelmiş; iPod ve iPhone gibi ürünler, basitliklerinden ve kullanım kolaylıklarından dolayı başarılarını ispatlamışlardır.

Bazı kişilerin, işleri gerektiğinden daha karmaşık ve zorlu hale getirmek için özel becerileri bulunmaktadır. Bu durumu, daha çok, yöneticilerin yanlış tahminleri sonucu kendilerini haklı göstermek için harcadıkları yoğun çabalamalarda gözlemleyebiliriz.

Yahoo’nun eski ve yeni yönetimini karşılaştırdığımızda, bunu çok rahatlıkla görebiliriz. Eski yönetim, sürekli organizasyon değişiklikleriyle şirket içinde huzursuzluk yaratmış ve sonuç alamamış; ancak, yeni yönetimin basit yaklaşımıyla çok daha sağlıklı duruma gelinmiştir. Aynı durumu Sun’da da görebiliriz; dokuzdan fazla yeniden yapılanma gerçekleştirilmiş; ancak, sonuçlar hiç de iyi olmamış ve şirket Oracle tarafından satın alınmıştır.

Bazı kişiler için basitlik çok kolay görünür. IBM’de Lou Gerstner’in şirketin vizyonunu gelenekselleşmiş yapıdan BT hizmetlerine yönlendirmesi, gerçekleştirmiş olduğu en büyük başarılardan biridir. Gerstner’in planı, hem çok parlak, hem de eski vizyondaki yeniden yapılanmaya göre çok daha basit ve uygulanabilir idi. Ve bunda son derece başarılı olmuştur.

Google’ın kurucularının şirketi kurmaları ve ayağa kaldırabilmeleri çok zor bir başlangıçtı. “Arama”nın ne derece büyük bir iş olabileceğini, sadece etraflarındakiler değil kendileri bile düşünemiyorlardı. Ancak, onları Yahoo’nun kurucusunun bir “arama motoru” şirketi kurmaları için desteklemesi, hayatlarını değiştirecek bir başlangıç oldu. Böylesine basit bir şeyin bu kadar para kazandırabileceğini kim akıl edebilirdi?

Görülüyor ki, basitlik ve ana yetkinlikler son derece başarılı sonuçların alınmasını sağlarken, karmaşık (matriks organizasyonlar gibi) yaklaşımlar başarısızlıklara neden olmaktadır.

Kısaca, yönetimde basit olun ve basitliği temel alın. Eğer bazı şeyler çok karmaşık gelmeye başlıyorsa, tahminlerinizi ve yaklaşımınızı değiştirin ve tekrar deneyin. Hayattaki en güzel şeylerin basitlikten geldiğini unutmayın.

Mehmet Bilginsoy – July 09