
Her ekonomik krizde, birtakım kişiler, krizin sonuçlarına rağmen kendilerini finansal olarak daha güvenli bulurlar. Bunun şansla bir bağlantısı olmasına rağmen, her şeyi açıklamak için yetersiz kalır. Yükselmek ve ilerlemek için eldeki örneklerin değiştirilerek kullanılması ve dünyayla karşılıklı etkileşime geçebilmek için yeni bakış açısı kazanılması gerekir. İşin güzel yanı, bu gereksinime ulaşmak, alfabeyi tekrar öğrenmek kadar basittir.
Seksenli yıllarda hep kullanılan “Her zaman kapanışı yapan siz olun” yaklaşımı, artık geçerliliğini korumuyor. Bunun yerini alan “Her zaman yaratıcı olun” yaklaşımı, başarılı ve üstün kişiler oluşturmaya başladı. Eğer yaratabiliyorsanız, aynı zamanda kendi kazancınızı da belirleyebiliyorsunuzdur.
İşten çıkarmalar, komisyonsuz geçen günler, sağlık sigortasına daha da fazla ihtiyaç duymak, emeklilik planlarının işe yaramadığını düşünerek ya da çalışmanın ne kadar güç ve gereksiz olduğunu hissederek yaşamak, hayatınızda çok sıkıntı yaratabilir. Bu düşünceler, hayat görüşünüzü kötü etkileyip içinize kapanmanızı kolaylaştırır.
Kendi kafanızda yaratmış olduğunuz bu atmosferden kısa sürede çıkmalısınız. Kendi blogunuzu oluşturun, kitap yazın, video çekin, kendi işinizi başlatmak için planlar yapın, vs. Tabii ki bu tür tavsiyeleri vermek çok kolay; ancak, bir yerden başlamak gerekiyor.
Ekonomik durgunluk zamanlarında, daima küçülmeler, daralmalar ve düşüşler hakkında bir sürü şey duyar, okuruz. Ancak, fırsat var mı, büyüme, genişleme ve yaratıcılık olabilir mi diye farklı bir noktadan baksak, daha iyi olmaz mı?
Yaratıcı düşünme için size birkaç fikir...
Düşünün: Bu durgunluğun devam edeceğini varsayarak, ne tür hizmet ve ürünlere ihtiyaç olacak ve toparlanma başladığında ne tür hizmet ve ürünlere gereksinim duyulacak?
Bir Milyon Dolar Oyunu: En eğlenceli olan. Eğer bir yıl içinde bir milyon dolar kazanmak isteseydiniz, ne yapardınız? Hangi alana odaklanırdınız? Hangi yeteneklerinize güvenirdiniz? Kendi işinizi kurmayabilirsiniz; ama, yaratıcılığınızı canlandırmak için çok güzel bir yol.
Ortak edinin: Birkaç arkadaşınızla ayda en az iki kere buluşup beyin fırtınası toplantıları yapın. Ne düşündüğünüzü, fikrinizin ne olduğunu paylaşın ve diğerlerini de her toplantıda en az üç iş fikri getirmeye zorlayın. Eğer bir tanesi üzerinde fikir birliğine varırsanız, takımınızın hazır olduğunu göreceksiniz. Eğer hiç fikir birliğine varamazsanız, bu toplantılar sizin hem grup içinde hem de dışında girişimci olarak düşünmenizi sağlayacaktır.
Hedefiniz, herhangi birşeyi yaratmak olmalı. Bir içerik yaratarak işe başlayın, bir blog oluşturun. Örneğin, bu köşedeki yazılarımı kendi blogumda kullanıyorum. Ve bu blog, herhangi birşeyi yaratmamın en güzel örneği. Siz ne yaratabilirsiniz?..
Mehmet Bilginsoy – July 09
No comments:
Post a Comment