Monday, February 25, 2008

Now Adverts!!!

Now Adverts!!





We can see the advertising, as a unique business sector that has an open future in business world and provides resources to different business channels by its continuous development. Advertising is pushing the limits of creativiy from needs to defining, from defining to presenting, from presenting to production, from production to sales and to publishing.


Everything can be adverted. Even yourself. Just define your purpose and target audience, then remainings will follow.


In advertising sector, usage of high creativity, provides advantages for the people who uses, and gives a step-ahead competitive strength.


Old advertising acumen evolved with the advanced technologies; over expectedly usage of different methods. The changes that have been done in the revenue models, published campaigns which are completed rapidly, and usage in different geographies by localizing and boozing target audience with factors, now becomes more possible and easier.


The companies that sees the advertisements as expenses, have been changed their visions and directions to different implementations by the results of successfull campaigns.


Today Google, has been taken the advertising as a base and became the number one company in the world. Providing, getting, managing the adverts and building the whole infrastructure to satisfy the business, are the results of the creative approaches of Google.


Now, an orientation is started from traditional advertising to the advertising on internet. Advert spendings are increasing on internet. This trend will increase morely in the following days. Companies will need to form new departments in their organizations according to this increasing trend and new working model. The need for “Online Marketing and Advertising” departments, will provide different trainings and orientation to new generations.


Is advertising on internet enough? Unfortunately, no. There are many things to do and to create. There are needs for the the new methods and systems, to develop difference and awareness, to simplify the campaigns, to plan the variable medias from a single point on the desired time and to the desired person or communities.


Composing of creative ideas can only be possible with the variety of alternatives. Technological infrastructure and utilities are in our hands; only ideas and planning are the reaminings to work as one. It is possible to do successfull campaigns with simple resources. Think about the usage of the combination of these resources and infrastructure, then it will be possible to get perfect results.


Today, media companies are earning their main revenues from adverts. Why don’t you earn your money in this manner ?


It is easy to realize with a test drive. You can easily and fastly do this test drive with Google’s tools. Now, create a Blog of yours. Get adverts to your site, and start to publish your adverts on internet. You will find unbelievably easy and enjoyable.


In the near future, adverts will be used widely for personal, besides institutional usage.


Moreover, all of us will present ourselves with advertising.


I started, and I am waiting for you.


See you soon.

Mehmet Bilginsoy – February 2008

Now Adverts!!! - Simdi Reklamlar!!

Şimdi Reklamlar!



Reklamcılığı, iş dünyasında önü hiç kapanmayacak, gelişmesini hızla sürdürüp farklı iş kanallarına olanak sağlayacak tek sektör olarak görebiliriz. Reklamcılık, ihtiyaçtan belirlemeye, belirlemeden anlatıma, anlatımdan üretime, üretimden sürüm ve yayınlamaya kadar olan süreçte, insanın yaratıcılığının limitlerini zorlamaktadır.

Her şeyin reklamı yapılabilir. Kendinizin bile. Yeter ki amacınızı ve hedef kitlenizi belirleyin, gerisi gelecektir.


Reklam sektöründe yüksek yaratıcılığın kullanımı, bundan yararlananlar için avantaj sağlamakta ve rekabet gücünü her zaman birkaç adım önde tutmaktadır.


Eski reklamcılık anlayışı, gelişmiş teknolojiler sayesinde bir evrim geçirmiş; beklentilerin üzerinde farklı yöntemler kullanılmaya başlamıştır. Gelir modellerinde yapılan değişiklikler, kampanyaların hızlı bir şekilde tamamlanıp yayınlanması ve değişik coğrafyalarda yerelleştirerek kullanılması ve hedeflenen kitle ile unsurların çakıştırılması, artık daha mümkün ve kolay yapılabilir hale gelmiştir.


Reklamı masraf olarak gören kuruluşlar, başarılı kampanyalar sonucunda işleri artınca, görüşlerini değiştirip farklı uygulamalara yönelmiştir.


Bugün Google, reklamcılığı temel alarak dünyanın bir numaralı şirketi haline gelmiştir. Reklamların verilmesini, alınmasını, yönetilmesini sağlaması ve işe katkı sağlayabilecek tüm altyapıyı sunması, Google’ın yaratıcı yaklaşımlarının bir sonucudur.


Artık, gelenekselleşmiş reklamcılıktan internet üzerinde yapılan reklamcılığa doğru bir yönelim başlamıştır. Reklam harcamaları, internet üzerinde artmaktadır. Bu trend, önümüzdeki günlerde daha da hızlı yükselecektir. Bu yükselişe ve yeni çalışma modeline uygun olarak, firmaların kendi içlerinde yeni bölümler oluşturmaları gerekecektir. “Online Reklamcılık” bölümlerine ihtiyaç olması, gelişen kuşaklarda farklı bir eğitim ve yönelimi sağlayacaktır.


Şu anda internette yapılan reklamcılık yeterli mi? Maalesef hayır. Daha yapılacak ve yaratılacak çok şey var. Farklılık ve farkındalık oluşturmak, kampanyaları daha basit hale getirmek, değişken medya ortamlarını tek noktadan planlayarak istenen zaman ve noktada istenen kişi veya topluluklara ulaşmasını sağlamak için yeni metot ve sistemler gerekmektedir.


Yaratıcı fikirlerin oluşması, ancak alternatiflerin çoğalmasıyla mümkün olabilir. Teknolojik altyapı ve olanaklar elimizin altında; sadece bunları birlikte çalışabilir hale getirecek düşünce ve planlamalar eksik. Basit olanaklarla başarılı reklam kampanyaları yapılabillir. Bir de farklı olanakların ve altyapıların birleştirilip kullanıldığını düşünürseniz, mükemmel sonuçlar elde edebilirsiniz.


Günümüzde medya şirketlerinin ana gelirleri reklamlardan elde edilmektedir. Neden kendi gelirinizi de bu yönde oluşturmuyorsunuz?


Bir test sürüşüyle bunu gerçekleştirebilirsiniz. Bu test sürüşünü, Google’ın sağladığı olanaklarla çok kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Hemen bir blog yaratın. Sitenize reklam alın ve internette reklam vermeye başlayın. İnanılmaz kolay ve zevkli olduğunu keşfedeceksiniz.


Çok yakında reklamlar artık kurumsallığın yanında bireysel olarak da yaygın bir şekilde kullanılacak.


Hatta, hepimiz kendimizi reklam yoluyla tanıtmaya başlayacağız.


Ben başladım, sizi de bekliyorum.


Görüşmek üzere.

Mehmet Bilginsoy – February 2008

Sunday, February 24, 2008

Let's Get Socialize! Let's Get Rich!

Let's Get Socialize! Let's Get Rich!


Socializing and Networking... The things we need. In order to realize our plans that we need mostly nowadays, and from now on these are the two important concepts that will be too necessary in our lives. In order to achieve our targets, to develop ourselves, to gain new skills and experiences, to enhance our environment, to show ourselves freely, these two concepts come to the scene naturally.


Everybody needs to socialize who thinks and says “I need to present myself”, “I should present my ideas to everybody and evaluate myself.”, “I should walk and proceed with my connections”.


When we look at the past that internet and technology usage were low, it was very difficult to announce the ideas and generally connections would make the personal developments. When we look at today, we easily see that, nothing changed too much, but its sizes grew enough.


When technology companies are pushing the people to loneliness by producing self satisfied products, on the other hand they produce and supply products and create communities in order to terminate the loneliness of people, to create a communication platform to connect with many people, and to create environment richness. Groups and communites are built for different formats of people, and for different special needs.


Do we really need to be socialize? Do we really need to be in a group or community?


Being a member of the group, communication and integration is in the nature of human being. This behaviour, can not be changed and undeniable.


The desire to colour and expedite our life forces us to creativity. Friendships, careers, discussions, ideas, etc. on internet, are the resulted products and/or concepts of this creativy. The group that we are in, that will provide advantages and possibilities, comes easily and fastly with the technologies’ infrastructure and their capabilities.


Recommendation methods are still valid and wide on internet platforms like in the past. When we are walking to the endless future with creative ideas on the other hand we are building methods in order to speed up our traditional lives.


In the coming days, we will start to see many companies on internet that will provide “Networking”. We will be the witness of merger and acquisitions of the companies who has rich informations about people.


Watch the companies like Facebook, MySpace, Yahoo, LinkedIn, Xing, Plaxo. Microsoft’s high bid for Yahoo is due to the value of the informations in Yahoo’s groups and its brand. This bid is such a high bid, it is higher than the total privatizations amount in Turkey in the last 5 years. And look at the interests of Google over MySpace.... We will start to see these mergers in the near future.


The way from socializing to networking, then to richness ( not only money, but also knowledge ), innovations that take traditions as a base, will accelerate our life and we will start to live fastly.


Enhance your environment and connections, and watch your development.

You will see it is very enjoyable.


Mehmet Bilginsoy – February 2008

Friday, February 15, 2008

Let's Get Socialize!, Let's Get Rich! / Sosyalleşelim, Zenginleşelim

Sosyalleşelim, Zenginleşelim


Sosyalleşme ve “networking”... İhtiyaç duyduğumuz, yapacaklarımızı gerçekleştirmek için günümüzde en fazla ihtiyaç duymaya başladığımız, bundan sonra da son derece gerekli olacak iki kavram. Hedeflerimizi gerçekleştirmek, kendimizi geliştirmek, yeni bilgi ve beceriler kazanmak, çevremizi genişletmek, sesimizi daha iyi duyurabilmek için, bu kavramların gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkıyor.

“Kendimi tanıtmalıyım”, “Düşüncelerimi herkese duyurmalıyım ve kendimi değerlendirmeliyim”, “Çevremle ilerlemeliyim” diyen ve bu şekilde düşünen herkesin sosyalleşmeye isteği vardır.

İnternet ve teknolojinin çok az kullanıldığı zamanlara baktığımızda, sesinizi duyurmak çok zordu ve genelde çevreniz sizin gelişiminize olanak sağlardı. Bugüne baktığımızda, bunun çok fazla değişmediğine; ancak, boyutlarının büyüdüğüne tanık oluyoruz. Teknoloji firmaları, insanları yalnızlığa sürükleyip, onlara kendi kendilerine yetecek olanaklar ve ürünler sunarken, diğer taraftan bu yalnızlığa son verebilecek, daha fazla insanla iletişim kurulmasını sağlayacak ve çevre zenginliği yaratacak topluluklar ortaya çıkarıyor. Gruplaşmaları ve toplulukları, farklı formatlar ve özel ihtiyaçlar için oluşturuyor.

Gerçekten sosyalleşmeye ihtiyacımız var mıydı? Gerçekten bir grup içinde bulunmamız gerekli mi?

İnsanın doğasında bir gruba üye olmak ve bütünleşmek vardır. Bu davranış şekli, değiştirilemez ve yadsınamaz.

Hayatımıza renk katma ve onu kolaylaştırma isteğimiz bizi yaratıcılığa zorluyor. İnternet üzerinden arkadaşlık, kariyer, tartışma, düşünce, vb. gruplar, bu yaratıcılığın sonunda çıkan ürünlerdir. İçinde bulunduğumuz grubun sağlayacağı avantajlar ve olanaklar, teknolojinin bize sağladığı altyapı ile daha kolay ve hızlı hale geliyor. Tavsiye etme yöntemi, geçmişte olduğu gibi halen yaygın bir şekilde İnternet platformlarında da kullanılıyor. Bir yandan yaratıcı çözümlerle sonsuz bir geleceğe doğru ilerlerken, diğer yandan geleneksel yaşantımızı hızlandıracak yöntemleri hızlı bir şekilde oluşturuyoruz.

Önümüzdeki günlerde, İnternet üzerinden “networking” sağlayacak çok sayıda firma görmeye başlayacağız. Toplulukları tek çatı altında tutmaya yönelik, zengin bilgi birikimine sahip şirketlerin evliliklerine şahit olacağız. Facebook, MySpace, Yahoo, LinkedIn, Xing, Plaxo gibi şirketleri izleyin. Microsoft’un geçtiğimiz günlerde Yahoo’yu satın almak için verdiği teklifin yüksekliği, Yahoo’nun gruplarına, verilerine ve marka değerine verilmiş bir rakam. Öyle bir rakam ki, şu anda Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin toplamından daha büyük. Ayrıca, Google’ın MySpace’e olan ilgisi... Bu birleşmeleri yakında görmeye başlayacağız.

Sosyalleşmeden networking’e, oradan zenginliğe (sadece para değil, bilgi zenginliği de) uzanan yolda, gelenekselliği baz alarak inovasyona yönelik yapılan çalışmalar, hayatımızı ivmelendirecek ve çok hızlı yaşamaya başlayacağız.

Çevrenizi geliştirin ve kendi gelişiminizi izleyin. Çok zevkli olduğunu göreceksiniz.

Mehmet Bilginsoy – February 2008

Who is your Boss ?

Who is your Boss ?


This week I want to share an article that I have read and liked in the Inc. Magazine. Subject is 9 types of Bosses. Which type fit to you? Or Is one of these bosses your boss? Anyhow, the following types are the types we faced in our daily business lives.
We are spending most of our times in business are with the “Bosses” or “Executives” , How are their behaviours ? What are their nicknames? And How should we handle?

Energizer Bunny
Unstoppable person. Works until midnights, and start to work early in the mornings. Send “Urgent” e-mails on weekends at late nights. Always comes to work without looking whether it is holiday, christmas, or even a there is a disaster.
Nick Name: Terminator
How to handle: You can not. Act positively, and do not feel that you have to work till midnight or even weekends.

Sponge
Open not only some ideas but to every ideas if they are new. The things he heard about financial, management and social happenings, he believe that it is the best and he wants to implement immediately.
Nick Name: CE-Oh
How to handle : Use your experience and creativity to present, for the latest implementation and techniques. This will strengthen your employment.

Hun the Emperor - Attila
Gives impossible targets, and humiliates the person if the target can not be achieved where everyboy hears. He does not listen the threats, and takes his way with fear.
Nick Name : Psycho
How to handle: Generally, their enterprise life is short. He is always in probation, whenever the reorganization time comes, board fires.

Cheer Leader
Whatever the team gets terrible results, always gives perfect messages and motivates the team. Howsoever the forecasts are bad, with positive approaches, he tells the results will be good, and bonuses wiil be provided, and salary increases, and increase in the benefits, etc.
Nick Name: Dreamer
How to handle: Always the positive feedbacks are good. But it is always better to stand on your feet, and see the reality.

TBF – The Best Friend
Titles are not important. Known by everybody as “The Best Friend”. Whatever the organization chart shows, everybody is equal, and in its office everybody is friend.
Nick Name: Buddy, CFO (Chief Fun Organizer)
How to handle: Friendship and business, these should be taken as seperate. You can achieve success by balancing between the professionalism and the friendship.

Flip Flop
Everyweek makes annoucements to save the company, always changes his direction. After sometime no one cares.
Nick Name: Teflon, Columbus
How to handle: Do not fully concentrate to the project, but do not leave it as well. You are responsible about your execution, not from the results.

Missing
Does not exist in the office. Creates a legendary image, by feeding fear. There are rumors about him when he wasn’t in the office. Is he on holiday? On a yacht trip? Enjoying himself? ...
Nickname : Invisible
How to handle: Be a team player. Missing managers creates stressfull environments where all employees handles together.

Fire Keeper
Howsoever it’s complex, saves the original vision of the company. Brings the vision time to time, and puts his leadership where the business should go.
Nickname: Historian
How to handle :Strength. This boss is very loyal, can not be easily found to change.

Dr. Jekyl & Mr. Hyde
Compliments and encourage your hardwork and results, promises bonuses for the year end, then denies, moreover he tells he has not talked about this subject or your employment.
Nickname: Two-faced
How to handle : Do everything in writing.


It is better not to fix on these. If you focus on your mission, do your work, and get the results perfectly on time, then your boss’s type will not be important.

Try to focus on your business not on people.
You will get your pay.

Mehmet Bilginsoy – February 2008

Who is your Boss ? - Sizin yöneticiniz hangisi?

Sizin yöneticiniz hangisi?


Bu yazımda, geçenlerde okuduğum Inc. dergisinde çok hoşuma giden bir yazıyı sizinle paylaşmak istedim. Konu, 9 farklı yönetici tipi. Siz kendinizi hangisi olarak değerlendirirsiniz ya da yöneticiniz bu tiplerden biri mi? Şaka bir yana, aşağıdaki tiplemeler, gerçek iş hayatında karşılaştığımız davranışlar.

İş hayatında yer alan ve çok uzun bir bölümünde beraber olunan “patronlar” ya da “üst düzey yöneticiler”in davranış şekilleri nasıl, bunlara ne ad veriliyor ve nasıl davranmak gerekiyor?

Enerjik tavşan (Energizer pil reklamlarındaki tavşan gibi)
Durdurulamaz kişilik. Gece yarılarına kadar çalışıp ertesi sabah erken kalkar. İşle ilgili e-postaları “ACİL” olarak hafta sonlarında sabaha karşı gönderir. Bayram, tatil, yılbaşı, hatta fırtına, grev, deprem veya herhangi bir felakete bakmaksızın işe gelir.
Takma adı: Terminatör
Tavsiye: Başa çıkamazsınız. Sadece pozitif tutum takının ve kendinizi gece yarılarına kadar, hafta sonlarında veya tatillerde çalışma zorunluluğunda hissetmeyin.

Sünger
Sadece birkaç iyi fikre değil, her türlü fikre yeni olduğu sürece açıktır. Duyduğu finansal, yönetimsel ve sosyal olan her şeyi bugüne kadarki en iyi şey olarak adlandırır ve bir an önce devreye almak ister.
Takma adı: CE-Oh
Tavsiye: Deneyim ve yaratıcılığınızı kullanıp en son çıkan uygulama ve teknikleri sunarak, işte bulunmanıza güç katın.

Hun İmparatoru - Attila
İmkansız hedefler saptar ve herkesin arasında hedef gerçekleşmediğinden dolayı azarlar. Asılsız tehditlere kulak asmaz ve korku yöntemiyle yol alır.
Takma adı: Psycho
Tavsiye: Genelde kurumsal iş hayatları kısadır. Göz altında tutulur ve ilk reorganizasyonda uzaklaştırılır.

Amigo
Takım ne kadar berbat halde olursa olsun, takımın mükemmel ilerlediğini belirtir. Tahminler ne kadar kötü olursa olsun, pozitif yaklaşımla, sonuçların iyi olacağı, bonusların verileceği, zam yapılacağı, yeni sigortaların verileceği, yarar planlarının artırılacağından bahseder.
Takma adı: Hayalci
Tavsiye: Her zaman pozitif geribildirimler ile çalışmak çok hoştur; ancak, ayakları yere sağlam basarak gerçeği görmek gerekir.

EİD – En İyi Dost
İş unvanları bir tarafa bırakılır. Herkes tarafından “En İyi Dost” olarak bilinir. Şirketin sıralaması ne olursa olsun, herkes eşittir ve patronun çalışma yerinde herkes ahbaptır.
Takma adı: Ahbap, CFO (Chief Fun Organizer)
Tavsiye: Arkadaşlar ve iş her zaman eğlence haline getirilmemelidir. Profesyonellik ve arkadaşlık arasında kendi dengenizi sağlayarak başarıya ulaşırsınız.

Flip Flop
Her hafta şirketi kurtaracak açıklamalar yapar, sürekli yön değiştirir. Bir noktadan sonra kimse dikkat bile etmez.
Takma Adı: Teflon, Columbus
Tavsiye: Projeye tüm yoğunlaşmanızı vermeyin, ama aynı zamanda projeyi bırakmayın. Siz, yöneticinizden farklı olarak, icraatınızdan sorumlusunuz, sonuçlarından değil.

Kayıp
Ofiste hiç bulunmazlar. Çalışanlar arasında korku ve sevimsizliği besleyip, efsanevi bir imaj yaratırlar. Yokluğunda garip dedikodular çıkar. Tatile gitti? Yat gezisinde? Eğleniyor?
Takma adı: Görünmez Müdür
Tavsiye: Takım oyuncusu olun. Kayıp yöneticiler, farkına varmadan, çalışanların beraber üstesinden geldiği gergin iş ortamları yaratırlar.

Alev Bekçisi
Ne kadar karmaşık da olsa, şirketin “orijinal vizyonu”nu korur. Bu vizyonu tekrar tekrar ortaya çıkararak, işi olması gerektiği yere götürecek liderliğini ortaya koyar.
Takma adı: Tarihçi
Tavsiye: Dayanıklılık. Bu yönetici, değiştirilemeyecek kadar az bulunur ve sadıktır.

Dr. Jekyl & Mr. Hyde
Sizin çalışkanlığınızı ve çıkardığınız işleri över, yıl sonu için prim sözü verir, daha sonra inkar eder, hatta sizinle bu konuda ya da herhangi bir iş konusunda görüşmediğini söyler.
Takma adı: İki yüzlü
Tavsiye: Herşeyi yazılı olarak yapın.

Gelin siz bunlara bakmayın. İşinize kendinizi verip, çalışıp, sonuçlarını en mükemmel şekilde zamanında gerçekleştirdiğinizde, yöneticinizin/patronunuzun nasıl olduğunun önemi kalmayacaktır. Kişiye odaklanmaktan çok işe odaklanın. Karşılığını hemen alırsınız.

Mehmet Bilginsoy - February 2008

Internety Lives - Internetleşen Yaşamlar

Internetleşen Yaşamlar


Sun Microsystems’ın kurulduğu yıldan itibaren belirlediği “The Network Is Computer” vizyonu, 80’li ve 90’lı yıllarda ütopik olarak karşımıza çıkıyordu. İnternetin hayatımızda bugün yer aldığı seviye ve mobil iletişimin sağladığı olanaklar, artık bu vizyonun gerçekleştiğini çok net bir şekilde bize ispatlıyor.

E-postaların, takvim ve organizasyonların internet üzerinde saklanabilmesi, metinsel bilgiler haricinde resim ve görüntülerin adeta bir çocuk oyuncağı gibi herkes tarafından internet üzerinden paylaşılabilmesi, interaktif oyunların internet üzerinden oynanabilmesi, kendi sosyal grupların oluşturulmasından bu gruplar içinde iletişimi sağlayıp her zaman internette sık kullanılan yerlerin yine internet üzerinde saklanması ve bunun gibi hayatı kolaylaştıran olanakların bir bilgisayara dahi sahip olmadan herhangi bir erişim noktasından kullanılabiliyor olması, ne kadar önemli aşamalardan hızla geçtiğimizi gözümüzün önüne seriyor.
Şirketlerin olduğu kadar insanların da normal hayatları içinde yer alan ve gerçekleşmekte olan bu vizyon, insanlığın gelişimi için çok önemli bir sonuç.

Vizyonun gerçekleştirilmesi ne kadar zor olsa da, sonrasında yeni vizyonların belirlenmesi de o kadar zordur.

Bundan sonra teknoloji sektöründe nasıl bir vizyon olmalı? Hayatımızı değiştirecek, gelişimimizi sağlayacak, çok farklı bir yaşam şekli sağlayacak vizyoncuklar ve vizyon nasıl belirlenmeli?
Bunların hepsi hem kişisel, hem de kurumsal olarak yoğun düşünme çalışmaları sonucu ortaya çıkacaktır.

Bugün Nokia’nın reklamlarında gördüğümüz bir sonraki bölümün eğlence olması, ana vizyona giden en güzel mesajlardan biri. Çünkü artık eğlence mobil yaşamla beraber, hayatımızın her noktasında yer alacak. Eğlence başlığı, kişiselleştirilmiş ve sosyal konuları, resim, görüntü, ses ve etkileşimli her konuyu içeriyor.

Yazı biçimli verilerden uzaklaşıp etkileşimli bir dünyanın içinde yer almak ve hayatımızın her alanında kullanılacak interaktif uygulamaların olduğu bir yaşam biçimini hedeflemek çok zor olmasa gerek. Kabloların ve hatta sabit ekranların olmadığı, daha çok holografik ortamlarda bu etkileşimi yaşayarak tüm teknolojiyi içimizde hissetmek, yeni bakış açımız olabilir. (“Minority Report” filmini hatırlayın. )

Telekomünikasyon alanındaki yatırım ve gelişmeler, ağ teknolojilerinin limitsiz şekilde büyümesi, veri kaynaklarının senkronize şekilde herkes tarafından kullanılması, günümüzdeki genç kuşağın yaşlandıkça bugünkü yaşlı topluma göre daha fazla teknolojiyi kullanır olmaları, yazılım ve donanım teknolojilerinin daha az ısı yayan, daha hızlı ve küçük şekilde üretilmeleri, kablosuz ortamların yayılması ve bunun gibi sayabileceğimiz her türlü teknolojik gelişmenin ilerlemesi, ortak bir vizyona doğru hareket ediyor.

Teknolojik gelişmeleri takip ettiğimde gördüğüm vizyon, “Kablosuz, ekransız, her bilgiye erişen, internet ağları üzerinden görüntülü interaktif bir yaşam şekli” halinde karşıma geliyor.

Vizyoncukların, büyük vizyonları oluşturduğu, tüm dünyanın gelişimini ve yaşam şeklimizi değiştirecek, internet üzerindeki yatırımların desteklenmesini sağlayalım ve kendi yatırımlarımızı da bu yönde planlayalım.

Mehmet Bilginsoy - January 2008

Purpose Marriage for Efficiency

Purpose Marriage for Efficiency


Delegate the business, Not delegate or partially delegate.... Fast developments in Information Technology forces us to change the way of working. Technological capabilities causes to choose outsourcing models for most of the companies for their non-core business tasks. Today, efficient results comes from the outsourced specific production stages or outsourced infrastructures. Business processes, technology & infrastructure, human resources, help desk, call center and business continuity are the main topics for “outsourcing” in technology.

Companies are changing their directions to outsourcing, in order to decrease the costs, decrease the level of dependency and risks, increase the service levels, use more resources, go in parallel with the technological developments, and focus on the core business topics. When they decide to get the services from outside for their inside, they are leaving their traditional working methods, and going to get more efficient results with another company like a “targeted marriage”.

It is very important to analyze, and should be thought on them to go for outsourcing items, for critical an non-critical needs.

Outsourcing decision is very important. It should be carefully analyzed for critical and non-critical points to get the resources needs from outsourcing resources. Especially the selected outsource company, should provide services with the given service level agreements, with the given periods for a maximum customer satisfaction. The contracts should be prepared in very clear way, depending on the specific criteria, defined service levels and for the benefits of the two parties.

For a company who took the decision for outsourcing for some of their business processes, should implement a “change management” method with the outsourcing company before getting the services. Two parties should point a leader for their sides, and these leaders should create communication paths, and make controls until everything becomes routine.

We see a big demand in the beneficiary and supplier sides, because of the low services costs in outsourcing models. We see East Europe countries as an attraction point, with the exception of the countries such as India and China where manpower costs are very small. Geographical – cultural closenesses, education levels and use of foreing languages, make easier collaboration. Especially for the companies who has a base in Turkey and has an operation in East Europe, choose the outsourcing companies who has operation in both sides. We see the examples of these in Turkey nowadays.

If we want to see Turkey in the high rankings about “outsourcing”, the quality of the education should be increased, and radical decisions should be taken about Information Technology and investment doors should be open.

Mehmet Bilginsoy

Sosyal sorumluluk

Sosyal sorumluluk


Teknolojinin çok kısa zamanda göstermiş olduğu değişim ve evrim, yaşam döngümüz içinde çevremizi de uzun süredir yoğun olarak etkiliyor. Bilgiye ulaştığımız her noktanın, gazete, televizyon, radyo, internet, cep telefonları ve hatta billboard’ların, yaşam koşullarımızı nasıl dolaylı bir şekilde etkilediğine hiç dikkat ettiniz mi?

Artan enerji fiyatları, küresel ısınma, eski cihazların imha ve depolanması gibi başlıklar, bilgi teknolojilerinin her zaman içinde yer aldığı konular.

“Sürdürülebilir teknoloji” veya “yeşil teknoloji”, teknolojinin çevreye zarar vermeden üretimi, yönetimi, kullanımı ve yok edilmesi anlamına gelebilir. Bu tanım, üretici, yönetici, ya da kullanıcı olmamıza bağlı olarak çok farklı anlamlar taşır.

Teknoloji üretiminin farklı aşamalarında kullanılan kurşun ve cıva gibi zehirli kimyasalların çevreye vermiş olduğu zararların regülasyonlarla minimuma indirgenmesi konusunda dünyada farklı uygulamalar var.

Yönetim ve kullanımda düşük enerji tüketen cihazları seçmek, eski cihazların kurallara uygun ve çevreye zarar vermeyecek şekilde imhasını sağlamak ve bağış programlarını başlatıp tekrar kullanımı desteklemek, artık daha fazla benimseniyor.

Küresel ısınmanın nedenlerinin başında insan aktiviteleri gelmekte. Büyük resimde, bilgi teknolojilerinin enerji tüketimi son derece yüksek. Gartner raporlarına göre, dünyadaki karbondioksit emisyonunun %2’si, kullanılan bilgisayarların enerji tüketimiyle gerçekleşiyor.

Teknolojiyi kullanan üreticilerin ya da kullanıcıların yaşama getirdiği faydalar kadar zararların da bulunması ikilemini düzeltmek, ancak gerekli önlemlerin uygulanmasıyla gerçekleşebilir. İş geliştirme ve iyileştirme için kullanılan teknolojinin aynı zamanda çevre için kullanılmasının bir ihtiyaç olduğu kaçınılmaz.

Sosyal sorumluluk çerçevesinde alınabilecek basit önlemler bulunmakta. Çalışma ortamlarında iş günleri sonunda bilgisayar ve monitörlerin kapalı tutulması, sunucu konsolidasyonu projelerine hız verilmesi ve sanallaştırma teknikleri ile, daha az alan, kaynak, enerji tüketimi ve daha verimli bir yönetim sağlanabilir. Toplam sahip olma maliyeti metotlarının yeni alımlarda daha etkin bir şekilde kullanılması ve veri merkezlerinde yüksek enerji tüketimine neden olacak cihazların seçilmemesi, verimliliği her noktada sağlayacaktır.

Gelişme, iyileştirme, büyüme ve kârlılığın bir bedeli var ve bu bedeli en basit şekilde çevreye mal ediyoruz. Öyle bir zaman gelecek ki çevreyi tekrar eski haline getirmek için harcayacağımız efor çok daha fazla ve bedeli daha ağır olacak. Yaşam döngümüzün daha büyük daireler çizmesi gerekiyor. Bu yaşam döngüsünün küçük daireler halinde olması, bugüne kadar elde ettiğimiz geliştirme ve iyileştirmeleri bir anda gerilere götürecektir. Mad-Max türü filmlerdeki gibi görüntüler bugünkü yaşamımızda çok olası görünmese de bu noktaya doğru gittiğimiz bir gerçek.

Hepimizin sağlayacağı bir katkı olduğunu düşünerek, en azından kullanırken ufak şeylere dikkat etmek, bu konuda büyük iyileştirmeler sağlayacaktır.

Mehmet Bilginsoy

2008: Daha Zor Bir Yıl

2008: Daha Zor Bir Yıl



Artık her kurum ve kuruluş kendi organizasyonlarını oluştururken bilgi teknolojilerinin gerekliliğini kaçınılmaz olarak kabul ediyor. Büyümek için, kârlılık için, kurumsal bilginin toplanıp kendi kültürünü oluşturması için, hep ütopik olarak değerlendirilen iş deneyimlerinin paylaşımını bir bilgi birikimi olarak değerlendirmek için, iyi örnekler kadar kötü örneklerin yaratılması ve geçmişten derslerin çıkartılması için bilgi teknolojilerini kullanmak istiyorlar.

Doğal olarak bu isteklerde teknolojiyi kullanırken, kontrolü kaybetmeden büyümek ve iyi bir yönetim modeli oluşturmak, gözden kaçırılmaması gereken bir nokta. Her kuruluştaki yönetim gruplarındaki yöneticilerin aldıkları kararlar, o kuruluşun gidişatına önemli ölçüde yön vermekte. Her ne kadar gerekliliği ve vazgeçilmezliği kabul edilse de, bilgi teknolojileri bir masraf kapısı gibi görülmekte. Buna rağmen yatırım imkanlarının zorlanarak getirilerin en yüksek noktaya taşınması, bilgi teknolojilerinin ana hedefleri arasında.

2008 yılı, icra kurullarındaki Bilgi Teknolojileri Direktörleri ve Koordinatörleri (CIO’lar) için daha zorlu bir yıl olacak gibi gözüküyor. Dünya örneklerine baktığımızda, CIO’ların kendi kuruluşlarında, raporlamaları ve raporlama yaptıkları kişiler ile geçerli ve tutarlı bir yerde bulundukları ve işlerinde ortalama 5 yıl geçirerek, yarar ve maaş paketlerinin sürekli yükseldiği gözlemleniyor.

CIO’ların kendi kabul edilebilirliklerini ve stratejik önemlerini sürdürebilmeleri, diğer bilgi teknolojileri (BT) liderleri için yarattıkları fırsatların sayısı ile doğru orantılı. Artık CIO’ların sorumlulukları daha geniş ve daha karmaşık hale geldi. Bu karmaşıklık, kendi organizasyonlarını daha iyi duruma getirecek potansiyeli de oluşturmakta. Bu potansiyel, CIO’ların bilgi teknolojileri haricinde diğer iş kollarındaki üst düzey pozisyonlara çok daha rahat bir şekilde geçiş yapabilmesine imkan sağlıyor.

CIO’ların bölümlerini adeta bir kâr merkezi olarak çalıştırmaya başlamaları, verimlilik ve büyümenin sağlanması için yaratıcı fikirler ortaya koymaları, uygulama çalışmalarını iş biriminin başı ile beraber gerçekleştirmeleri ve iş problemlerini çözme konusundaki yaklaşımlarını geliştirmeleri, önümüzdeki yıllarda yükselmelerini sürekli hale getirmek ve yerlerini sağlamlaştırmak için yapmaları gerekenlerden sadece birkaçı.

Teknoloji ve iş ile ilgili konuların iç içe girmesi, diğer iş birimi üst düzey yöneticilerinin CIO’ların yerini alabilmesi ihtimalini ortaya çıkardı. Önümüzdeki dönemlerde, ancak daha güçlü CIO’lar kendi yerlerini koruyabilecekler.

CIO’ların sadece teknik sorunları çözmesi ve bununla ilgili organizasyon yapmaları artık stratejik olarak bir önem taşımamakta. Bu yüzden üst yönetimler maliyetleri düşürmek ve verimliliği arttırmak için bir alt düzeydeki BT yöneticileri ile çalışmayı daha anlamlı görmekte. Kısaca bir CIO’nun sadece operasyonu yönetmesi ve yönlendirmesi günümüz iş anlayışı içinde yalnızca yüksek maliyet anlamına gelmekte.

2008 yılında ekonomik koşulların duraklama dönemine gireceği ve Amerikan ekonomisindeki durgunluk etkilerinin tüm dünyadaki organizasyonlarda da görüleceği beklentisi bulunmakta. Bu yüzden önümüzde ekonomik anlamda çok daha zor bir yıl var. Bu koşullar altında, operasyon odaklı çalışma yerine, verimliliğe odaklanma ve kâr merkezli çalışma biçimi kuruluşlardaki iş birimlerinin daha fazla büyümesine olanak sağlayacak. Teknolojik çözümlerin oluşturulması yaklaşımı ile, CIO’lar yerlerini ve işlerini daha da sağlamlaştıracaklar.

Operasyon yönetimini bırakıp, artık stratejik kararlara etki edecek, hayata geçirilmesi halinde teknolojiyle birlikte ilerlemesi gereken fikirler için yenilikçi yaklaşımlarınızı sunmaktan çekinmeyin. Zor yılları kolaylaştırmak sizin elinizde .

Mehmet Bilginsoy - Aralık 2007

Empowering - Yetkilendirme

Yetkilendirme


Klasikleşmiş yönetim metotlarının aksine, günümüz iş dünyasında, beraber çalışma ve yetkilendirme, çalışanları özendirme gibi, yapılması gereken çok fazla aktivite bulunmakta.

Çalışanlara iletişimi ve beraber çalışmalarını sağlayacak araçların verilmesi ile fikirlerin en basit şekilde paylaşılması bile onların yeni yaratıcı çözümler oluşturmalarına imkan verecektir. Çalışanlarınızı yenilikçi ve yaratıcı olmaya cesaretlendirin veya inovasyonlara özendirin. Bu, organizasyonunuzun yönünü değiştirmesine olanak sağlayacaktır. İnsanları yetkilendirdiğiniz zaman, yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Bu, onların birikim ve becerilerini paylaşmaları; bilgi ve uygulamalara ulaşmaları; aralarındaki iletişimin kolaylaştırılması ile sağlanır.

Organizasyonunuzda farklı özelliklerde kişilere sahipsiniz; hepsinin değişik rolleri, sorumlulukları ve çalışma şekilleri var. Her zaman kendilerinin ilgi alanında ve işleriyle ilgili konularda bilgi ve uygulamalara erişme arzusundalar. Bu istek, aslında yeni iletişim araçlarıyla çalışma isteğinden başka bir şey değil.

Onlara ihtiyaçları neyse verin. Tabii ki maliyetleri yükseltmeden. Kurumsal bilgi ve uygulamalara en hızlı erişimi sağlayın. Güvenlik ve verimlilikten ödün vermeyecek şekilde, her yerde, her zaman çalışabilecekleri, iletişim kurabilecekleri en yeni araçları sunun. Alacağınız sonuçlar, inanılmaz şekilde pozitif olacaktır.

Amaç, verimliliği artırmak, daha iyi sonuçlar almak, rekabetçi avantaj sağlamak, kâr etmek, inovasyona yönelik ilerleme kaydetmek ve daha iyi çalışma koşulları yaratmak ise çalışma ortamını basitleştirin. Gruplar halinde çalışmayı destekleyin. Her zaman her yerden iletişim kurulabilecek bir ortam sağlayın. Gerisi, çok kolay gelecektir.

Sağlanan olanakların önemsiz olduğu ve bir noktadan sonra iş harici kullanılabileceği düşünülebilir. Ancak, bugüne kadar, çalışanlar, bilgilerini paylaşmak için not kağıtlarını kullanıyorlardı. Bugün, cep telefonu, BlackBerry gibi mobil araçlarla e-posta mesajlaşmaları, dizüstü bilgisayarlardan anında mesajlaşmalar ve blog kullanımı gibi kaynaklar ellerinin altında ve bunları kullanmaya başladılar. Bunların hepsi, sosyal bir iletişim olgusu gibi görünebilir. Ancak, bunların çok önemli bir iş potansiyeli sağladığını, inovasyonu yönlendirdiğini ve çalışanları yetkilendirdiğini unutmayalım.

Yeni işe başlayanlar ve çalışanlar, artık kendi sosyal hayatlarının vazgeçilmez parçaları olan internete erişim, e-posta, cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve mesajlaşma aracı gibi olanakların, kurumları veya şirketleri tarafından sağlanmasını bekliyorlar.

Emin olmak gerekir ki, bu cihaz ve ortamlar, çalışanları daha akıllı hale getirmiyor, onların daha ustalaşmasını sağlamıyor veya daha önceden hiçbir iş fikri yoksa yeni iş fikirlerinin yaratılmasıyla sonuçlanmıyor. Peki ne sağlıyor? Çalışanların yeni yöntemlerle beraber çalışmalarını ve yeni fikirler oluşturmalarını sağlıyor. Aynı zamanda, organizasyonların, her zaman ulaşmak istediği efsanevi nokta olan, herkesin herşeyi bildiği noktaya erişmesini sağlıyor.

Mehmet Bilginsoy

BLOGOSPHERE

BLOGOSPHERE
ILETISIMIN YENI ADI BLOG



Geleneksel medya kanalları, artık herkesin eriştiği yerler olarak anılmamalı. Bugün global şirketlerin yönetimleri, mesajlarını YouTube üzerinden video mesajları olarak veriyor; hissedarlar ve müşteriler için bloglar üzerinden bilgilendirme yapıyor. Bu yaklaşım, yavaş yavaş çoğu şirket tarafından benimsenecek ve daha da yayılacak gibi görünüyor.

Teknoloji pazarı, iletişim medyasının lokomotifliğinde ilerliyor. İlerlemenin getirdiği aşamalar, teknolojik gereksinimlerin kullanımıyla paralellik sağlıyor. Bu gereksinimler, bireysel ya da kurumsal ortamlarda görülüyor.

İçeriğin oluşturulması, bu gereksinimlerin başında yer alıyor. İçeriğin oluşturulması, sayısal ortamlara çevrimlerinin yapılması, mülkiyetinin belirlenmesi, hangi topluluklara yönelik olduğu, geniş ağ ortamları üzerinden yayınlanması ve dağıtımının yapılması gibi aşamalar, başlarda dikkat edilmesi ve içeriğin yayına koyulmadan belirlenmesi gereken önemli noktalar.

Gerçeklik ve orijinalliğin korunması

Marka imajı, günümüz pazarlama anlayışında çok önemli bir konu. Güvenilir bir marka imajına sahip olmak, bugün daha kritik ve eskisinden daha zor. Firmaların güçlükle ortaya çıkardıkları çalışmalar, çok hızlı ve kolay bir şekilde harcanıyor. Bu gerçekle beraber, pazarlamacılar, marka mesajlarını, pazarda ne şekilde algılandığına bakmaksızın, her tür kanal üzerinden kontrolsüzce yayınlıyorlar. Bu mesajlar, bloglar ve zincir e-postalar vasıtasıyla çalınıyor. Oluşan bu kaybın avantaja çevrilmesi için, firmaların herşeyden önce durumu çok iyi anlaması gerekiyor.

Çoğu öğrenci ve genç tüketici, gerçeklik kavramının, tek yönlü monologlar değil, çokyönlü diyaloglar aracılığıyla gerçekleştiğine inanıyor. Bir önceki nesil, geleneksel pazarlama metotlarından etkilendi; ancak, yeni kuşak, kendisini etkilemeyecek şekilde tasarlananları bulmak için çabalıyor. Firmalar için en iyi yol, müşterileriyle bağlantı kurup, onlarla konuları tartışıp, çekinmeden kendileri hakkında yapılan kritikleri dinleyip, kendilerini değerlendirmeleridir. Bu şekilde, özellikle marka bağımlılığının son derece zor olduğu zamanımızda, bloglarda ve elektronik ortamlarda olumlu eleştirilerle yer almaları, bulundukları yerden daha üst noktalara çıkmalarını ve markalarını güçlü bir şekilde yaratmalarını sağlayacaktır.

Kişiselleştirme

Medya ve mesajlaşma, internetteki en önemli ve gerekli olgu; fakat, web üzerinde kişiyi tanımadan yapılan reklamlar başarısızlıkla sonuçlanıyor. Ancak, kişisel bilgilerin kontrolü mümkün olan, beraber hareket edebilen ve ulaştıkları kişileri dinleyen firmalarla ilerleyebilme çok daha iyi sonuçlar getirecektir.

Günümüzde içerik, gazete köşesi, film, şarkı veya pazar araştırmaları içinden çıkarılıyor ve son derece sınırlı olup, değeri çok çabuk kayboluyor. Değerinin çok çabuk kaybolmaması için bulunabilecek en değerli kaynak internet. Bu yüzden, çoğu medya firması, internete tüm eforlarını vererek onu ayakta tutmak, bilgi ve içeriğin güncel ve dinamik kalması için çaba sarf ediyor. İçeriğin tanımı ve değeri, daha dinamik bir hal almaya başladı ve artık, değerli bulunan içeriğin dinamik olarak tutulmasını sağlayan bağlamlar bir değer olarak karşımıza çıkıyor.

İnternetin tüm dünyada yaygın olduğunu düşünebiliriz. Ancak, dünyanın çok büyük bir bölümü, onları internete bağlayacak olan bilgisayar, kablo ve hatlardan yoksun. Bu olgu, genellikle dijital bölünme olarak adlandırılıyor. Bu yüzden, dünyada internete erişilemeyen noktalarda daha ucuz ve hızlı bir çözüm olabilecek cep telefonları ya da mobil araçlar kullanılıyor. Mobil çözümler, bu bölünmenin üstesinden gelebilecek ara bir çözüm, aynı zamanda içeriğin en son noktalara yayılımını sağlayacak, pazarlama ve bilinirliği artıracak gerekli bir altyapıdır.

Medya ortamları değişiyor. Yavaş ama hızlı bir şekilde, bu medya ortamları içinde, birey olarak, farkına varmadan bulunmaya başladık. Dijital ortamdaki gelişimimizi devam ettirmek için farklı medya ortamlarımızı yaratmamız gerekiyor. Bunun örneklerini görerek ve kullanarak kendi bloglarımızı yaratıp ilk adımımızı atalım.

Blog oluşturma sürecinizde sizlere ilk adımları attıracak Microsoft Windows Live Spaces ya da MySpace en iyi noktalar.

Blogosphere’de buluşmak üzere.

Mehmet Bilginsoy - Nov.2007

"Think" for a Change

“Think” for a Change


In the year of 50s and 60s, there were "Think" signs on the walls of American offices. These were placed in easily noticable places in the offices , and directs the people to think. Although it is not possible to measure whether it is good or not, it is surely that it has a contribution for the people's creativity.

It is one of the creativity factors of ours, composing and to realizing the informations in our minds. Thinking, concretizing and executing. The use of technology stays as a tool in order to transform the creativity to innovative approaches. Even though it happens with the use of technology, innovative results depends on how we are using our brains, and how much we are thinking.

We can be in error, if we look for the innovations in far away places. The tools, methods, configurations used in our daily life, are the new changes for us which bring more efficient, more usable, cheaper, better, and smaller. There is no need to be an inventor, it is enough to have a look around. Most of the innovations have been appeared, after mostly experienced problems and they have been enriched with the new things.

When innovative approaches shapes our life with efficiencies, on the other hand it refreshes the economy, changes the way of work and supports for speeding up the life cycle.

Thinking, creating ideas for efficient results and executing them, will provide huge values to our private and business life. The TV series like "Star Trek" and "The Jetsons" have given inspirations, and these spatial themes become real. There are many things to get inspirations in our daily life, why not to have them?

Maybe, it would be better to route and direct the people to become more creative by hanging the "Think" notices to the walls again.

Mehmet Bilginsoy

Thursday, February 14, 2008

The Power of Being Late

THE POWER OF BEING LATE

power

We always speak in the advocacy of being the first is a power. But being the first, does not always provide success and power. The development of IT sector in Turkey shows this as a good example. If we compare the developments in telecommunication and IT sector of Turkey with European examples, we can easily see that we have speed in this development way.

We see the results and utilize from the developments in telecommunication, internet technologies, mobile phone applications, government services, infrastructure studies, banking systems, health applications and developments in training systems. We get more utilized and speedy. But, we see that these are not enough, and we want more.

Although we follow the developments of information technologies in other developed countries, the growth in our IT sector is 20% YoY. The growth is comparably lower in the developed countries. This is due to the dispersion of the investmens in the long term and the average age of the populations are relatively older.

Today, still those countries go for increasing the efficiency and adopting the new approaches. It is provided that, the investments done in Turkey are very new in almost all industries, today most of the enterprises in different industries, are in more leading positions with their western examples.

Let's look at the banks. Today, in Central and Eastern Europe, most of the banks are not using EFT systems. But in Turkey, most of the applications in banking sector, are in the leading positions comparably with the banks in abroad.
When foreign companies come to Turkey for investing and acquiring, technological competency and infrastructure of the candidates becomes more important, and it becomes more attractive for the buyers. In parallel with the studies of Adoption to Europe Union standards, improvement of government services progresses well. Today, municipalities, and ministires, and other units of government services provides, are using internet technologies spreadly. The losses in the past performances of these government bodies, now decreased and improved by using the technology.
On the other hand, with the globalization the technological capabilities in Turkey, gives more positive direction to our life with proper usage. In the future, our life will be richer with mobile technology usage. In this period, global factors, technological change, and incrase in young population will effect.
Anyhow, it will be necessary to change the name of "mobile phone" in our daily lives. Maybe it can be the right thing to name it as "Life Facilitator Gadget". From our home to the office, in everywhere, we started to carry different small devices. We need to use them more in a compact way. Producers started to design this kind of devices. The good thing is, technology companies started to design the devices with fashion, textile, even with the effects of our social lives; now we can say that emotion combines with the technology.
In the next years, it is for sure that, Turkey will come to a satiety level.
Because of these, if we correctly use the lessons we learned from other countries and if we provide and produce our product and services for our new and creative approaches, we can correctly use this power on time and place, and we can achieve very good results.
Mehmet Bilginsoy

Geç Kalmanın Getirdiği Güç

Geç Kalmanın Getirdiği Güç

Wind%20Power

Her zaman ilk olmanın bir güç olduğunu savunuruz. Oysa ilk olmak, her zaman başarı ve güç sağlamaz. Bunun en iyi örneğini, Türkiye’nin bilişim sektöründeki gelişimi veriyor. Türkiye’nin telekomünikasyon ve bilişim sektöründeki gelişmelerini Avrupa örnekleriyle karşılaştıracak olursak, ne kadar hızlı yol aldığımızı rahatlıkla görebiliriz.


Telekomünikasyon alanındaki gelişmelerin, İnternet teknolojilerinin, mobil telefon uygulamalarının, kamu hizmetlerinin, altyapı çalışmalarının, bankacılık sistemlerinin, sağlık uygulamalarının ve eğitim alanındaki değişimlerin günlük hayatımızdaki etkilerini izliyor ve bunlardan faydalanıyoruz. Artık, eskiye göre daha verimli ve daha hızlıyız. Ancak, bunun yeterli olmadığını görüyor; dahasını ister duruma geliyoruz.

Her ne kadar diğer gelişmiş ülkelere göre bilişim teknolojilerini takip ediyor olsak da bilişim sektörümüzdeki yıldan yıla büyüme ortalama %20 olarak gerçekleşiyor. Diğer gelişmiş ülkelerde bu büyüme oranları daha aşağı seviyelerde. Bunun nedenini, yıllar önce yapılan yatırımların geri dönüşünün uzun dönemlere yayılmış olmasına ve nüfusun göreceli olarak yaşlı olmasına bağlamak mümkün.


Günümüzde halen, bu gelişmiş ülkelerde, verimliliğin artırılması ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi için altyapı iyileştirmelerine gidiliyor. Ancak, Türkiye’de yapılan yatırımlar hemen her sektörde daha çok yeni olduğundan, bugün farklı sektörlerdeki kuruluşlar, Batıdaki emsallerine göre çok daha ileride görünüyor.
Bankalara bakalım. Bugün Orta ve Doğu Avrupa’da halen EFT sistemlerini kullanamayan bankalar bulunuyor. Türkiye’de ise bankacılık sektöründeki uygulamalar, yurtdışındaki bankalara göre teknolojik olarak son derece ileri düzeyde.

Yabancı şirketler, Türkiye’de şirket satın almaya geldiklerinde, aday şirketlerdeki altyapı ve teknolojik üstünlük ön plana çıkıyor ve alıcı için cazip oluyor. Kamu uygulamalarında, Avrupa Birliği’ne uyum çalışmalarıyla beraber, Türkiye’deki kamu hizmetlerinin iyileştirme çalışmaları hızla ilerliyor. Bugün belediyeler, bakanlıklar ve diğer kamu hizmetlerini gerçekleştiren birimler, İnternet teknolojilerini ve mobil uygulamaları çok yaygın bir şekilde kullanıyor. Kamunun eskiden bu tür hizmetlerden oluşan zararları teknoloji kullanımıyla daha verimli hale gelmiş bulunuyor.
Diğer taraftan, küresel etki nedeniyle Türkiye’de yaşanan teknolojik olanaklar, yine en son teknolojinin doğru amaç için kullanımıyla hayatımıza olumlu bir yön kazandırıyor. Gelecekte, iş ve özel hayatımızda teknolojinin kullanılabilirliği mobil teknolojilerin farklı kullanımlarıyla daha da zenginleşecek. Bu zenginleşmede, küresel faktörler, teknolojik değişim ve genç nüfusun artışı etkili olacak.
Artık, yanımızdan hiç ayırmadığımız cep telefonunun çok yakında adınının değişmesi gerekecek. Bunu bir “Yaşam Kolaylaştırma Cihazı” olarak adlandırmak belki en doğrusu. Evimizden işyerimize kadar her yerde, farklı birtakım küçük cihazlar taşımaya ve bulundurmaya başladık. Bunlardan derli toplu bir şekilde yararlanmamız gerekiyor. Üreticiler, bu tür ürünlerin tasarımını yapıyorlar. Güzel olan nokta, teknoloji üreten firmalar, bugüne kadar sadece moda ve tekstil firmalarının ürünlerini bütünleştirmeye ve hatta sosyal hayatımızda etkisini gösterecek başka bütünleştirme projelerine başlamışlardı; şimdi, biraz da olsa teknolojiye duygu katılmaya başlandı, diyebiliriz.
Önümüzdeki yıllar içinde Türkiye’nin de bir teknolojik doyum eşiğine gelmesi kaçınılmaz.
Bu yüzden, diğer ülkelerden alınan dersleri yerinde kullanır; yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımlarla hayatımızı kolaylaştıracak kendimize ait ürün ve hizmetleri sağlarsak, bu gücü yerinde kullanarak çok güzel sonuçlar elde edebiliriz.
Mehmet Bilginsoy

Kurumsal Ağ Hizmetleri

KURUMSAL AĞ HİZMETLERİ
services1
Öncelikle kurumsal ağ hizmetlerinin tanımını iyi yapmak gerekiyor. Bu hizmetlerin içine telekom hizmetleri de dahil edilirse pazar aslında çok daha büyük. Bu pazarda, standart olarak bulunan hizmetlerin yanında daha niş alanlara odaklanılması , müşterilere değer katan bir yaklaşım sunulur.
Ağların yaygınlaşması, Internet’in etkin bir şekilde kullanılması, bilgi teknolojilerinin stratejilerini İnternet üzerine kurması, kurumların dünyanın her tarafından erişilebilir hale gelmesini sağladı ve güvenlik ihtiyaçlarının doğmasına yol açtı. Hem içeriden, hem de dışarıdan gelen saldırılarda işin kesintiye uğramadan devam etmesi ve sağlanan faydaların devam ettirilebilmesi için, ayrıca her gün değişen koşullar karşısında, politikaların belirlenmesi ve önlemlerin alınması gerekmektedir.
Düşük maliyet ve kolaylık KOBİ pazarında ön planda yer almakta. KOBİ’ler yatırım yaparken fiyat konusunda daha hassas bir yaklaşım içinde olduklarından daha düşük maliyetli çözümleri tercih ediyorlar. Kobiler, alternatif çözüm arayışlarında, üretici firmaların sunduğu ağ çözümlerinin tamamını tek bir kutuda sağlayabilen çözümlere yoğunlaşıyorlar. Ağ çözümlerinde, karmaşık yapılardan ziyade daha kolay yapılara ve uygun maliyetli yaklaşımlara odaklanıyorlar. Düşük maliyet ve kolaylık, KOBİ pazarında ön planda yer alıyor.
Verimliliğe ve teknolojye yönelen şirketlerde ağ hizmetlerinin dağınık ortamlarda, satış gücü otomasyonlarında ve mobil ortamlarda hayatı kolaylaştırmakta, ancak bu farklı problemleri de beraberinde getirmekte, özellikle güvenlik dikkat edilmesi gereken bir nokta olarak karşımıza çıkmakta. Alınan hizmetlerle beraber yeni politikaların düzenlenmesi, farklı hizmet ve ürünlere sahip olunması gerekiyor.

Bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasından önce daha hiyerarşik bir çalışma düzeni olan ve tek noktadan yönetilen iş dünyasının, akılsız terminallerden kişisel bilgisayarlara geçiş ve ağ teknolojilerinin doğması sonucu, geleneksel iş yapış şekillerini değiştirmek zorunda kalmıştır. Öte yandan, orta ve alt yönetim düzeyinde bulunan kişilerin, daha etkin olmaları ve insiyatif almaları gerekti. Daha merkezi bir çalışma yapısından daha dağınık ve geniş bir çalışma ortamına geçildi. Bu bir önceki döneme göre daha fazla hız ve verim sağladı. Internet’in yaygınlaşmasıyla, hızlılık ve verimlilik, geometrik olarak büyüdü. Belirli bir noktadan sonra iş dünyası, teknolojinin sınırlarını zorlayarak gelişmesini ve kurumsal ağların daha büyük, yaygın ve hızlı olmasını gerektirdi. Kurumsal ağların, yatırım, beraber çalışma, verimlilik, rekabet gücü ve karlılığa çok önemli katkısı oldu.
Mehmet Bilginsoy

ERP

ERP
erp
Dünyadaki ERP sektörünün doyuma ulaştığı söylemleri arasında, Türkiye’de hala ERP ile işletmelerimizi büyütmeyi, dolaylı olarak ERP sektörümüzü büyütmeyi sürdürüyoruz. Türkiye’nin küresel ekonomik dengeler içinde kendine edinmiş olduğu yerden dolayı, üretim, otomotiv ve servis sektörleri, ERP sektörüne ciddi bir ivme kazandırıyor. ERP üreticileri için Türkiye hala doymamış bir pazar, bu tür yatırımlara çok önceden başlamış şirketlerin gittikçe ERP II’yi ve ERP II’nin de ötesi olarak adlandırılan birlikte çalışma modellerini (collaborative business) hayata geçiriyorlar.Bugün ERP yatırımlarını tamamlamış işletmeler, sipariş tahminlerini kendi ERP sistemlerinde çalıştırabiliyor, buna uygun yatırım ve tedarik planlarını hayata geçirebiliyor, ürün sağladığı müşterilerinin tedarik planlarına uygun üretim ve sevkiyatı doğru kalitede ve doğru zamanda yapabiliyor.

Mehmet Bilginsoy

Corporate Memory

Corporate Memory

75011789

“Corporate Memory” is realized and hold by a group of people, which includes realities, concepts, experiences, and competencies. There is a need of continuous information sharing and pass, when transferring of the corporate memory to the individuals. We can easily see the “Corporate Memory”, in the companies, professional groups, government bodies, academic groups, religious groups and societies and in the extension of all cultures.

Coporate Memory is vital, in order to keep the ideology of a group or the way of working.

We see the the necessity of this memory, within the challenges of competiton and within the high circulations of our business life, different systems have been designed, stored and implemented in the companies in order to use the recallable information for a value in the future. The need for a memory is valid for the companies as well as the humans. Processes, procedures, traditions and values. These should be used to get a successfull future by transforming those to the strategies without looking at the past.

Different companies and organizations have spent large amount of money by building the infrastructure and systems to get the information, to create the corporate memory. But, it’s seen that there is no clean information in the repositories due to unorganization. There are two main reasons of this dirtiness. First, collecting of the information without doing any filtering; second, recording of the found data in a single repository.

In order not to see this dirtiness, the important things are;

i.) Collecting of the data and its method,

ii.) Keeping the dynamics of the information which may change in time,

iii.) Understandability of the information that will be used,

iv.) The use of reliable sources to keep the quality of the information,

v.) Collecting the information in a format,

vi.) Fetching of information by dialogues and by asking quality questions,

vii.) Useful information should be collected by searching, and it should not be in cut&paste models taken from various documents.

To form a competitive infrastructure, corporate memory needs to be very well organized. This is the main fact for using information from the memory. We face as a failure if we use the information from unorganized and mixed data pools. There is a need to pass through from three different training period in order to organize,

  • individual training,
  • training via communication,
  • development of the information repository.

The collected data should be contiunuosly valid and continuously useful after these processes. For continuity, processes should be defined and implemented, transferring of the information between the generations and individuals, will effect the power of corporate memory, and will provide major help for the next steps of competition.

It should be known that the usage of information which is taken from unorganized infrastucture, which has no quality, will bring more harm than its value. Data Mining, Artificial Intelligence, Usage of different algorithms in different processes will transform the data to the high quality information.

The continuity of the corporate memory, should be designed by the organization without depending on the individuals. Because of this, when a time comes for a reorganization in the companies, processes should be revised and updated.

This will be the first step for the quality for the information.

Mehmet Bilginsoy