Tek Vücut Olmak ya da Olmamak
Şirket satınalmaları ve birleşmeler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uzun süredir hızını korumakta, hatta artırmaktadır.
Birleşme ve satınalma aktiviteleri (Merger and Acquisitions - M&A), farklı durumlarda ihtiyaç halinde şirketlerin önüne gelmektedir. Rekabetin sonlandırılması için rakip şirketin satın alınması, güçlerin birleştirilmesi için rakip ya da aynı tarafta bulunan şirketlerin birleşmesi, zor durumda olan şirketin kaynaklarının kayıp olmaması için satılması, stratejik olarak yeni bir oluşum ihtiyacı ve pazarda yer alma, yeni ülkelere açılma, daha fazla kâr etme, daha az zarar etme gibi başlıklar, bu beraberlik nedenlerinin başında gelir.
Satınalma ya da birleşme, her ne şekilde olursa olsun, iki veya daha fazla şirketin artık tek bir vücut, tek bir mekanizma halinde çalışması gerekliliğini ortaya koyar. Birleşmelerde üstünde durulması gereken en önemli noktalardan biri, dönüşüm planlarıdır. Bu dönüşüm planları, yeni şirketin kural ve disiplinlerinin mümkün olduğunca uygulanmasından geçer. Standartların uygulanabilir hale gelmesi, epey zaman almakta ve bazı zor safhalardan geçmektedir. Özellikle, yerleşim, iletişim, yazışma, duyuru, çalışma metotları, disiplin, uygulama, hazırlama ve bunun gibi ana konular, değişim dönüşümünün ilk aşamalarında yer alır.
Birleşmelerde en büyük direnç, çalışanlar ve çalışanlarla etkileşim içinde bulunan çevre etkenlerinden gelir. İnsan davranışları, çalışma metotları, bir önceki şirkette kemikleşmiş davranış şekillerinin değişerek yeni düzene adapte olması, belli bir süre gerektirir. Bu süre, algılama, anlama, özümseme, uygulama ve benimseme safhalarından geçerek adaptasyona geçişi sağlar.
Bireysel değişim sağlandıktan sonra, takım oluşturmak ve beraber çalışabilmeye uyum sağlamak gerekir. İlk safha, yani bireysel değişim ne kadar hızlı tamamlanırsa, takım oluşumu o kadar hızlı gerçekleşir.
Değişimlerin sağlanıp, yeni oluşumun vizyonunu belirleyip, yüksek motivasyon ile yeni şirketi harekete geçirmek, büyük bir güç, efor ve sabır gerektirir. Özellikle dinamik ve değişken pazar koşullarında, bütçenin limitler dahilinde sağlanması, hareketinizi kısıtlarken, yaratıcılığınızı son derece artırır.
Hedeflerin küçük tutulması (en azından başarılabilir olması), yeni oluşumun başarı merdivenlerini daha hızlı çıkmasını sağlayacak, azar azar artan hedef ayarlamaları ile ilerlemesine devam edecektir.
Hepsinden önemlisi, başarıya ulaşmak, yeni bir oluşumu ortaya çıkarmak ve bir takım halinde hareket edebilmek, bu takımın bireylerinin birbirlerine verdiği güven ve destek ile mümkündür. Bu, tek vücut olarak hedefe ve başarıya doğru ilerlemenin kaçınılmaz bir gerekliliğidir.
Mehmet Bilginsoy
No comments:
Post a Comment