Internetleşen Yaşamlar
Sun Microsystems’ın kurulduğu yıldan itibaren belirlediği “The Network Is Computer” vizyonu, 80’li ve 90’lı yıllarda ütopik olarak karşımıza çıkıyordu. İnternetin hayatımızda bugün yer aldığı seviye ve mobil iletişimin sağladığı olanaklar, artık bu vizyonun gerçekleştiğini çok net bir şekilde bize ispatlıyor.
E-postaların, takvim ve organizasyonların internet üzerinde saklanabilmesi, metinsel bilgiler haricinde resim ve görüntülerin adeta bir çocuk oyuncağı gibi herkes tarafından internet üzerinden paylaşılabilmesi, interaktif oyunların internet üzerinden oynanabilmesi, kendi sosyal grupların oluşturulmasından bu gruplar içinde iletişimi sağlayıp her zaman internette sık kullanılan yerlerin yine internet üzerinde saklanması ve bunun gibi hayatı kolaylaştıran olanakların bir bilgisayara dahi sahip olmadan herhangi bir erişim noktasından kullanılabiliyor olması, ne kadar önemli aşamalardan hızla geçtiğimizi gözümüzün önüne seriyor.
Şirketlerin olduğu kadar insanların da normal hayatları içinde yer alan ve gerçekleşmekte olan bu vizyon, insanlığın gelişimi için çok önemli bir sonuç.
Şirketlerin olduğu kadar insanların da normal hayatları içinde yer alan ve gerçekleşmekte olan bu vizyon, insanlığın gelişimi için çok önemli bir sonuç.
Vizyonun gerçekleştirilmesi ne kadar zor olsa da, sonrasında yeni vizyonların belirlenmesi de o kadar zordur.
Bundan sonra teknoloji sektöründe nasıl bir vizyon olmalı? Hayatımızı değiştirecek, gelişimimizi sağlayacak, çok farklı bir yaşam şekli sağlayacak vizyoncuklar ve vizyon nasıl belirlenmeli?
Bunların hepsi hem kişisel, hem de kurumsal olarak yoğun düşünme çalışmaları sonucu ortaya çıkacaktır.
Bunların hepsi hem kişisel, hem de kurumsal olarak yoğun düşünme çalışmaları sonucu ortaya çıkacaktır.
Bugün Nokia’nın reklamlarında gördüğümüz bir sonraki bölümün eğlence olması, ana vizyona giden en güzel mesajlardan biri. Çünkü artık eğlence mobil yaşamla beraber, hayatımızın her noktasında yer alacak. Eğlence başlığı, kişiselleştirilmiş ve sosyal konuları, resim, görüntü, ses ve etkileşimli her konuyu içeriyor.
Yazı biçimli verilerden uzaklaşıp etkileşimli bir dünyanın içinde yer almak ve hayatımızın her alanında kullanılacak interaktif uygulamaların olduğu bir yaşam biçimini hedeflemek çok zor olmasa gerek. Kabloların ve hatta sabit ekranların olmadığı, daha çok holografik ortamlarda bu etkileşimi yaşayarak tüm teknolojiyi içimizde hissetmek, yeni bakış açımız olabilir. (“Minority Report” filmini hatırlayın. )
Telekomünikasyon alanındaki yatırım ve gelişmeler, ağ teknolojilerinin limitsiz şekilde büyümesi, veri kaynaklarının senkronize şekilde herkes tarafından kullanılması, günümüzdeki genç kuşağın yaşlandıkça bugünkü yaşlı topluma göre daha fazla teknolojiyi kullanır olmaları, yazılım ve donanım teknolojilerinin daha az ısı yayan, daha hızlı ve küçük şekilde üretilmeleri, kablosuz ortamların yayılması ve bunun gibi sayabileceğimiz her türlü teknolojik gelişmenin ilerlemesi, ortak bir vizyona doğru hareket ediyor.
Teknolojik gelişmeleri takip ettiğimde gördüğüm vizyon, “Kablosuz, ekransız, her bilgiye erişen, internet ağları üzerinden görüntülü interaktif bir yaşam şekli” halinde karşıma geliyor.
Vizyoncukların, büyük vizyonları oluşturduğu, tüm dünyanın gelişimini ve yaşam şeklimizi değiştirecek, internet üzerindeki yatırımların desteklenmesini sağlayalım ve kendi yatırımlarımızı da bu yönde planlayalım.
Mehmet Bilginsoy - January 2008
No comments:
Post a Comment