Thursday, February 14, 2008

Bilişimde Büyüme için 1 Kıvılcım Yeter

Bilişimde Büyüme İçin Bir Kıvılcım Yeter!

lightning

Çok dinamik bir ülkede yaşıyoruz. Sürekli değişime kendimizi adapte eder durumdayız. Türkiye’deki yaşam ve çalışma ortamını diğer Batılı örneklerle karşılaştırdığımızda, fırsatlara daha açık, kazanma potansiyeli daha yüksek, en son trendleri takip eden ve ağırlıklı olarak genç nüfusun yaşadığı bir ortam olduğunu görüyoruz.

Türkiye’de bilişim ve telekom pazarındaki değişimlere baktığımızda, geçtiğimiz yıl %10-15 arası bir büyümenin gerçekleştiği görülüyor. İçinde bulunduğumuz bölgedeki diğer ülkelere göre en yüksek büyüme potansiyeline sahip ilk 3 ülkeden biri durumundayız. Diğer iki ülke ise Rusya ve Ukrayna. Aslında, 2006 yılında gerçekleşen bu büyüme, telekom pazarındaki rekabetten ve yeni oyunculardan dolayı gerçekleşirken, gerçek bilişim pazarında büyüme, beklenenin altında gerçekleşti. Bunu etkileyen faktörlerin başında, kamu alımlarının beklenenin altında gerçekleşmesi ve ne yazık ki, yıllardır beklenen risk ortamının rahat ticareti engellemesi geliyor.

2007 başında, genel seçimler nedeniyle, iş çevreleri, alımlarını ve projelerini rahat bir şekilde gerçekleştiremediler; ama yine de geçtiğimiz yıllara göre çok daha hareketli bir yaz sezonu geçiriyoruz. Genel seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından rahatlayan piyasa, yatırımlarını daha kolay bir şekilde gerçekleştirebilecek ve beklettiği projeleri artık harekete geçirmek üzere kararlar almaya başlayacak.

İç piyasadaki hareketliliğe ek olarak, yurtdışındaki firmaların Türkiye’deki birleşme ve satınalma fırsatlarını hemen değerlendirmeleri, bilişim sektöründe son derece hareketli dönemlerin yaşanacağını gösteriyor. Bu satınalmalarda, artık gelir/ciro yaratan yerli firmalara olan talepte düşme gözlenirken, diğer taraftan kârlılığı, müşteri potansiyeli, bilgi gücü ve insan kaynakları güçlü olan şirketlere yönelik talepte yükselme görülüyor.

Genel seçimler sonrası, 2007 yılının son çeyreği çok hareketli geçeceğe benziyor. 2008’de, son 2 yılın performansına eşdeğer bir sonuçla karşılaşacağımızı düşünüyorum. Özellikle kamudaki Avrupa Birliği projeleri ve diğer yatırımlar, bu yükselme trendini oluşturacak etkenler.

İnternet üzerinden yapılan teknoloji satışlarında, biraz geç de olsa büyüme var. Özellikle fiyatlamanın rekabet olarak görüldüğü İnternet üzerinden satışlar, mağaza satışlarının sonuçlarını bu yeni dönemde epey etkileyecek. Dolayısıyla, geleneksel satış yapan mağaza zincirlerinde bir duraklamanın olması, beklenen bir gelişme. Şimdiden birleşme ve satınalmaların başladığını basında izliyoruz. Nefesini uzun süre tutabilen, buna direnebilecek.

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik krizler, dövizde gerçekleşen dalgalanmalar, piyasadaki nakit azlığı, eldeki projeleri dondurmuş; bilişim sektöründe bir tutukluk, cesaretsizlik yaratmıştır. Bu duyguyu üstümüzden bir türlü atamıyoruz ve kendi kararlarımızı verirken, koşullar her ne kadar pozitif dahi olsa çok temkinli hareket etmek zorunda kalıyoruz.

Bu durum nasıl atlatılır? Nasıl rahat ve akışkan bir iş ortamı yaratılabilir?

Teknoloji yatırımı yapacak büyük kuruluşların harekete geçmesi, diğer kuruluşları da harekete geçirecektir. Tedarikçilerin daha hızlı hareket etmeleriyle, ortamdaki daralmanın rahatlaması sağlanacaktır. Hizmet seçeneklerinin kaliteli insan kaynaklarıyla tamamlanması, daha sağlam ve geniş bir dış kaynak kullanımı imkanı sunacaktır.

Çekinmemek lazım. Korkmamak lazım. Ve bazen risk (eğer varsa) almak lazım.

Bilişim sektöründe işlerin artması ve hızlanması için ilk güce ihtiyaç var.

Büyük projeleri başlatacak lider kuruluşlara ve sağlayıcılara ihtiyaç var.

Sadece bir kıvılcım yeter!

Mehmet Bilginsoy

No comments: